Examples of using "Delight" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklar çizgi romanlardan hoşlanırlar.
Tom sevinçle haykırdı.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
Hediyeler çocukları sevindirecek.
görüyoruz ki meğerse,
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
Gerçek bir zevkle kitabını okudum.
O, bol para harcayarak eğleniyordu.
Torunlardan gelen mektuplar mutluluk kaynağıdır.
Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
tuhaf olan şu, meğerse görüyoruz ki
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
Müzik insanoğlunun evrensel dilidir, şiir ise onların eğlencesi ve zevkidir.
Kartaca senatosu onun ilerleyişinden duyduğu hoşnutluğu ifade etti ve seferine destek olma sözü verdi.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.