Examples of using "Read" in a sentence and their turkish translations:
Oku!
Biz okuduk.
Yüksek sesle okumayın, içinizden okuyun.
Bu kitabı oku!
- Okuyamaz.
- O okuyamıyor.
- Tom okuyamıyor.
- Tom okuyamaz.
Bunu oku.
Ben okurum.
Onu oku.
Bir yerde okudum, nerede okudum,
Okuyamıyorum.
Okumadım.
Ben okumam.
Günlüğümü okuma.
Onu okuyabilir misin?
Fransızcayı okuyamam.
Günlüğümü okuma!
Bunu okudun mu?
Bunu okudun mu?
Onu okumadım.
Onu okumadım.
Onu okumadım.
Afrika hakkında kitaplar okuyun.
Yüksek sesle okuyun.
Metreyi oku.
Bu pasajı oku.
Sen okumuştun.
Bu talimatları okuyun.
Makaleyi okuyun.
Bunu şimdi oku.
Tom okuyamıyor.
Önce bunu okuyun.
Okuyabilirim.
O, okuyabilir.
Sık sık okurum.
Onu tekrar oku.
Okuyamıyor musun?
Bu hikayeyi oku!
Bir tane okudum.
Oku ve çevir.
Oku ve yanıtla.
Bunu dikkatlice oku.
Okuyamıyorum.
Ben okumayı tercih ederim.
Ben okudum.
Bunu bu gece oku.
Biz romanlar okuruz.
O okuyamaz.
Okuyabiliriz.
Dudak okurum.
Onu okuyacağım.
Beni biraz daha anla.
Kitabını oku.
Kitap oku!
Okumadım.
İyi kitaplar oku.
Okuyabilir misin?
Bu kitabı okuyun.
Benden sonra oku.
Kitaplar okurum.
Tom okumaz.
Ben bir şey okuyacağım.
Tom okuyabilir.
Biz okuduk.
Ben bunu okudum.
- Kuran okuyun.
- Kuran'ı okuyun.
- Kuran'ı oku.
Ne istersen oku.
- Ben kitabı okudum.
- Kitabı okudum.
Ben kitap okumam.
Okumak istemiyorsan, o zaman okuma.
Kitabı okumuştum.
Tom kitap okumuyor.
- Okumayı biliyor musun?
- Okumayı biliyor musunuz?
Kitabı okuyacağım.
- Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
- Lütfen onu tekrar okuyun.
- Lütfen bunu bir kez daha oku.
Ben kitabı zaten okudum.
O, yazamıyor ve okuyamıyor.
- Hangi gazeteyi okuyorsun?
- Hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Siz hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Sen hangi gazeteyi okuyorsun?