Examples of using "Real" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekçi ol.
Bu gerçek mi?
Gerçek değil.
Gerçekçi olun!
gerçek sorunlar,
gerçek sayılar,
gerçek sonuçlar.
bunu sahiden yerine getirmeleri için gerçek bir etki, değişim
ya da geriye düşmemize sebep olacak gerçek tehditlerin olduğu anlardır.
Sen gerçek misin?
O gerçek bir karakter.
- Hakiki para değil.
- Bu gerçek para değil.
O gerçek bir uzman.
O gerçek ırkçı.
Bu gerçekten zor.
Sahiden.
Midemde ciddi kramplar var.
bu gerçek.
Onu gerçekleştir.
Atlantis gerçektir.
Gerçek dikkatliyim.
Uzaylılar gerçek mi?
O gerçek altın.
Bunlar gerçek değil.
Bu gerçekten uygun.
Bu gerçek mi?
Gerçek mi?
Ejderhalar gerçek mi?
Ne? Sahiden mi?
Bu gerçek mi?
O gerçek görünüyordu.
Vampirler gerçek mi?
Bu gerçek.
- Onlar gerçek gibi görünüyordu.
- Gerçek gibi görünüyorlardı.
- Gerçek gibiydiler.
Onlar gerçek değil.
Bunlar gerçek mi?
Gerçekti.
Bu gerçek değildi.
Hiçbir şey gerçek gibi görünmüyor.
O gerçek değil.
O gerçek değildi.
Bu gerçek yararlı.
Bu gerçek güzel.
Bu gerçek ilerleme.
Bunlar gerçek.
Bu gerçek değil.
O gerçek değil.
Sizler gerçek kahramanlarsınız.
Gerçekten heyecanlıyız.
O gerçekten büyük.
Melekler gerçek mi?
Evrim gerçek değildir.
Belki de gerçektir.
O gerçek bir güzellik.
O gerçek bir centilmen.
Tom gerçek bir uzman.
Bu elmas gerçek değil.
- Onun gerçek adı Tom'dur.
- Onun gerçek ismi Tom'dur.
Gerçek arkadaşlar yok.
Hayal edebileceğimiz her şey gerçek, ama gerçekten gerçek olan şey nedir asıl sorudur.
Onlar benim gerçek ailem değil.
O senin gerçek adın mı?
Bu gerçek değil.
Tom gerçek bir kişi değil.
Bu gerçek anlaşma.
O benim tek gerçek arkadaşım.
Gözlerimiz gerçek değilse aynalar nasıl gerçek olabilir?
O gerçek bir kahramandı.
O gerçek şey değil.
Bu gerçek bir seçim değil.
ama bir o kadar da gerçek.
aslında gerçek bir beyin.
bizim fırsatımız
Tam bir akşam yemeği yani.
Ama gerçekçi olalım,
Gerçek bu.
Gerçek amacın nedir?
Bu da gerçek mi?
Gerçekçi ol, tamam mı?
Ben gerçek bir erkeğim.
O erkek bir adam.
O gerçek bir dedikoducu.
O gerçekten çekici bir kız.
Bu gerçek gümüş mü?
Reality TV gerçek değil mi?
O gerçekten çekici.
Biz gerçekten şanslıydık.
Hakiki kadınların kıvrımları vardır.
Gerçekten iyi görünüyorsun.
Bu gerçekten kolay.
Bu gerçek altın mı?
O gerçekten pahalı mı?
O çok gerçek görünüyor.