Translation of "Books" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Books" in a sentence and their turkish translations:

These books are my books.

Bu kitaplar benim kitaplarım.

Not all books are good books.

Bütün kitaplar iyi kitaplar değildir.

- I love books.
- I like books.

Kitapları severim.

- Close your books!
- Close your books.

Kitaplarınızı kapatın.

- Open your books!
- Open your books.

Kitaplarınızı açın.

- Those books are mine.
- These are my books.
- Those are my books.
- They're my books.

Bunlar benim kitaplarım.

- Those books are mine.
- These are my books.
- These books are mine.
- Those are my books.

Şu kitaplar benim.

Accounting books.

göremiyor.

These books are easier than those books.

Bu kitaplar, o kitaplardan daha kolay.

- She likes books too.
- She likes books also.
- She also likes books.

O da kitapları sever.

- I have two books.
- I own two books.
- I've got two books.

Benim iki kitabım var.

- I love reading books.
- I like reading books.
- I like to read books.
- I love to read books.
- I enjoy reading books.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

- I love reading books.
- I like reading books.
- I like to read books.
- I love to read books.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

- My dad bought me books.
- Daddy bought me books.
- Dad bought me books.

Babam kitaplarımı satın aldı.

- I love reading books.
- I love to read books.
- I enjoy reading books.

- Kitap okumayı severim.
- Kitap okumaktan keyif alırım.

- I have two books.
- I've got two books.

Benim iki kitabım var.

- Whose books are these?
- Whose books are those?

Bunlar kimin kitapları?

- She has more books.
- She's got more books.

Onun daha çok kitabı var.

- You've got two books?
- You have two books?

İki kitabın mı var?

- I don't have books.
- I haven't got books.

Benim kitaplarım yok.

- These books are ours.
- These are our books.

Bunlar bizim kitaplarımız.

- Those are our books.
- These are our books.

Bunlar bizim kitaplarımız.

- She also loves books.
- She likes books too.

O da kitapları seviyor.

- Tom enjoys reading books.
- Tom likes reading books.

Tom kitapları okumayı seviyor.

Books must follow sciences, and not sciences books.

Kitaplar bilimleri izlemeli ve bilimler kitapları değil.

Read African books.

Afrika hakkında kitaplar okuyun.

Books fascinate me.

Kitaplar beni büyüler.

Tom loves books.

Tom kitapları sever.

He sells books.

O kitap satıyor.

She sells books.

O kitap satıyor.

Read good books.

İyi kitaplar oku.

He writes books.

O kitaplar yazar.

I read books.

Kitaplar okurum.

They're my books.

Onlar benim kitaplarım.

I devour books.

Kitapları yalayıp yutarım.

I like books.

Kitapları severim.

- He likes to read books.
- He likes reading books.

O, kitap okumayı sever.

- I do not read books.
- I don't read books.

Ben kitap okumam.

These are my books and those are his books.

Bunlar benim kitaplarım; şunlar ise onun kitapları.

These are my books, and those are his books.

Bunlar benim kitaplarım ve şunlar onun kitapları.

- These books are mine.
- These books belong to me.

Bu kitaplar benim.

These books are mine and those books are his.

Bu kitaplar benim, şu kitaplar da onun kitapları.

- She owns few books.
- She doesn't own many books.

- Onun çok kitabı yok.
- O çok kitap sahibi değil.

"Are these your books?" "No, they're not my books."

"Bunlar senin kitapların mı?" "Hayır, onlar benim kitaplarım değiller."

- Tom does not read books.
- Tom doesn't read books.

Tom kitap okumuyor.

- I need many books.
- I need a lot of books.

Birçok kitaba ihtiyacım var.

- I bought many books.
- I bought a lot of books.

Çok kitap satın aldım.

- I have many books.
- I have a lot of books.

Benim birsürü kitabım var.

- You have many books.
- You have a lot of books.

Çok sayıda kitabın var.

Do you think that e-books will replace paper books?

E-kitapların, kağıt kitapların yerini alacağını düşünüyor musunuz?

- Tom picked up his books.
- Tom picked his books up.

Tom kitaplarını aldı.

- I only have 10 books.
- I have only 10 books.

Benim sadece 10 kitabım var.

- I have few books.
- I only have a few books.

Sadece birkaç kitabım var.

- Tom has quite a few books.
- Tom has many books.

Tom'un birçok kitabı var.

- He likes to read books.
- She likes to read books.

- O kitap okumayı seviyor.
- O, kitap okumayı sever.

- I have many books.
- I have a lot of books.
- I have got a lot of books.

- Benim birsürü kitabım var.
- Benim birçok kitabım var.

You have many books.

- Birçok kitabın var.
- Çok sayıda kitabın var.

You have some books.

Birkaç kitabın var.

They aren't my books.

Onlar benim kitaplarım değildir.

He has books galore.

Onun çok miktarda kitabı var.

I have few books.

- Birkaç kitabım var.
- Bende az kitap var.

I read comic books.

Ben çizgi romanlar okurum.

Put your books away.

Kitaplarını yerine koy.

She has 2,000 books.

Onun 2.000 kitabı vardır.

I like reading books.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

Reading books is important.

Kitap okumak önemlidir.

Where are my books?

Kitaplarım nerede?

I read some books.

Birkaç kitap okudum.

I have two books.

- Benim iki kitabım var.
- İki kitabım var.

I have many books.

Benim birsürü kitabım var.

I am downloading books.

Ben kitap download ediyorum.

Do you bind books?

Kitapları ciltler misin?

There are books here.

Burada kitaplar var.

Here are the books.

İşte kitaplar.

These are library books.

Bunlar kütüphane kitabı.

Are these library books?

Bunlar kütüphane kitapları mı?

I've read both books.

- Bu kitapların her ikisini de okudum.
- Her iki kitabı da okudum.

I like comic books.

Çizgi romanları severim.

She has more books.

Daha çok kitabı var.

She's got more books.

Onun daha çok kitabı var.

I often read books.

Ben sık sık kitap okurum.

Don't open your books.

Kitaplarınızı açmayın.

These books are old.

Bu kitaplar eski.

Aren't these your books?

Bunlar senin kitapların değil mi?

Tom keeps the books.

Tom defterleri tutar.

His books are heavier.

Onun kitapları daha ağır.

His books are interesting.

Onun kitapları ilginç.