Examples of using "Tijdschrift" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir dergi okuyorum.
Bu dergi, her ay yayınlanır.
Bu dergiyi atma.
Bana o dergiyi ver, lütfen.
Bu gazete altı yıl sonra ortadan kayboldu.
O dergiye bakabilir miyim?
Yeni dergi ne zaman çıkacak?
Lena bir gençlik dergisini okuyor.
Odamda bir dergi var.
Hangi dergi olduğu önemli değil.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
Yayımlanmış mı, yayımlandığı dergi ne kadar titiz ve tutarlı?
Tom kanepede oturuyor, bir dergi okuyor.
Ben "La Ondo de Esperanto" dergisini okumaktan hoşlanıyorum.
Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.
Yolculuğa çıkacağımda, çoğunlukla, yanıma bir dergi alırım.
Bir dergi açtığında, genellikle ilk olarak burcunu okur.
Dergi makalesi yenin değerinin yükseleceğini söyledi.