Examples of using "Alsjeblieft" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen! Lütfen!
İşte oldu.
Biraz Fransız kızartması lütfen.
Daha yüksek sesle konuşun lütfen.
Lütfen bana cevap ver.
Lütfen gidin.
Balık, lütfen.
Çık lütfen!
Lütfen gel.
Oh lütfen!
Lütfen gülümse.
Lütfen dikkat!
Lütfen söyle.
Lütfen kal.
Lütfen gevşeyin.
İşte buradasın, Tom
Portakal suyu lütfen.
Buyur.
Lütfen ye.
Lütfen bir içki iç.
Doldurun, lütfen.
Lütfen, beni dinle!
Lütfen pasta al.
Beni dinle lütfen.
Daha yüksek, lütfen.
Lütfen mırıldama.
İki bira lütfen.
Lütfen kibar ol.
Ayağa kalk, lütfen.
Bir bira, lütfen.
Kırmızı şarap, lütfen.
Lütfen bir şey söyle.
Lütfen bir şey yap.
Lütfen yavaş konuşun.
Lütfen bekle.
Lütfen devam edin.
Lütfen beni besle.
- Adın, lütfen.
- İsmin, lütfen.
Bir şeyler ye lütfen.
Lütfen beni affet.
- Lütfen yerine otur.
- Lütfen otur.
- Lütfen oturun.
Lütfen bunu yapın.
Lütfen ağlama.
Lütfen dikkat et.
Lütfen güvenli bir şekilde sür.
Lütfen ilerle.
Lütfen çay için.
- Lütfen bunu tercüme et.
- Lütfen bunu çevir.
Lütfen geri gel.
Lütfen devam et.
Buyur, içecek bir şey al.
Lütfen makul ol.
Lütfen biri bana yardım etsin.
Lütfen onu unut.
Lütfen daha hızlı gidin.
Lütfen daha yavaş konuşun.
"Hadi bakalım." "Teşekkürler."
Işığı aç, lütfen.
Lütfen bekleyin.
Lütfen geri çekilin.
Lütfen git.
Lütfen gitmeyin.
Lütfen bir şarkı söyle.
Lütfen bunu sır olarak sakla.
Lütfen sessiz durun.
Geride durun lütfen.
Lütfen kalkma.
Lütfen söyle bana.
Lütfen girmeme izin ver.
Lütfen başka birine sor.
Lütfen daha sonra benimle irtibata geçiniz.
Susun lütfen.
Su, lütfen.
Lütfen bu cümleyi düzeltin.
- Lütfen masayı kur.
- Lütfen sofrayı hazırla.
- Lütfen ölme!
- Ne olur ölme!
Lütfen yardım edin!
Lütfen!
Lütfen onu bir daha yap.
Lütfen bunu yapma.
Bir bira daha lütfen.
Lütfen, konuş benimle.
Lütfen kapıyı kapatın.
Lütfen şişeyi aç.
İleri bak, lütfen.
Sabun, lütfen.
Yavaşça, lütfen.
Lütfen bana su ver!
- Lütfen bayrağı değiştir.
- Bayrağı değiştirin lütfen.
Lütfen sakinleş.
Lütfen bunu götür.