Translation of "Kliffen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Kliffen" in a sentence and their turkish translations:

...en je vindt er enorme kliffen...

ve devasa deniz kayalıklarının,

Jij bepaalt. Coasteeren of de kliffen op?

Kararı siz verin. Kıyıdan mı, kaya tırmanışı mı?

Oké, dus je wilt de kliffen beklimmen.

Pekâlâ, kaya tırmanışını seçtiniz.

Ik voel de opwaartse wind van deze kliffen.

Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.

De kliffen beklimmen... ...of langs de kustlijn coasteeren?

Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?

De kliffen bieden wat veiligheid. Maar ze is achtergebleven.

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

Kliffen beklimmen is altijd gevaarlijk. Deze ziet er erg steil uit.

Kayalık tırmanışları her zaman tehlikeli olur. Burası oldukça dik görünüyor

Maar dan zitten we tegen de kliffen... ...overgeleverd aan het getij.

Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.

Laten we deze kliffen beklimmen om in het binnenland te komen.

Araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Als je de kliffen wilt beklimmen, druk dan links en oké.

Kayalıklara tırmanmak istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam" tuşlarına basın.

Zinderende valleien zo ver het oog reikt.  Zandstenen kliffen met steile afgronden...

Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla

Zandstenen kliffen met steile afgronden... ...en diepe doolhoven in kloven die kilometers ver doorkronkelen...

Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle