Translation of "Jij" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Jij" in a sentence and their turkish translations:

Jij.

Sen var ya...

- Hey, jij!
- Hé, jij daar!

Hey, sen!

- Ben jij dat?
- Ben jij het?
- Ben jij 't?

Sen misin?

- Jij idioot!!
- Idioot!
- Stomkop!
- Sukkel!
- Jij ezel!
- Dwaas!
- Jij idioot!

Budala!

Jij bent de baas, jij beslist.

Yetki sizde, karar sizin.

- Jij bent geholpen.
- Jij wordt geholpen.

Sana yardım edildi.

Jij bepaalt.

Karar sizin.

Jij lult.

Tamamen boka batmışsın.

Jij verrader!

Seni hain!

Jij serveert.

- Şimdi senin servisin.
- Şimdi servis sırası sende.

Jij hypocriet!

Sen ikiyüzlüsün!

Jij eet.

Sen yiyorsun.

En jij?

Peki ya sen?

Jij bent de baas, jij gaat me me mee. Jij bepaalt.

Yetki sizde, bu konuda benimlesiniz. Karar sizin.

- Gij eerst.
- Jij eerst.
- Ga jij maar eerst.
- Jij mag eerst.

Siz önce gidin.

Wat denk jij? Jij bent de baas.

Ne diyorsunuz? Yetki sizde.

Wat denk jij? Jij bent de baas.

Ne düşünüyorsunuz? Yetki sizde.

- Jij blijft hier.
- Jij zal hier blijven.

Burada kalacaksın.

- Ben jij zanger?
- Ben jij een zangeres?

Bir şarkıcı mısın?

Wat denk jij? Modder of takken? Jij bepaalt.

Ne düşünüyorsunuz? Çamur mu, dal mı? Karar sizin.

Jij geeft leiding aan deze tocht. Jij bepaalt.

Bu yolculuğun yetkisi sizde. Karar sizin.

Jij hebt het voor het zeggen. Jij bepaalt.

Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.

Jij kan niet vertalen wat jij niet begrijpt.

Anlamadığın şeyi tercüme edemezsin.

- Jij idioot!!
- Idioot!
- Stomkop!
- Sukkel!
- Jij ezel!
- Dwaas!

- Seni aptal!
- Seni aptal!!

- Jij bent onze buurman.
- Jij bent onze buurvrouw.

Sen bizim komşusun.

- Heb jij je sleutels?
- Heb jij de sleutels?

Anahtarların var mı?

- Jij bent Tom, niet?
- Jij bent Tom, nietwaar?

Sen Tom'sun, öyle değil mi?

Wat denk jij?

Ne düşünüyorsunuz?

Goed gedaan, jij.

Aferin size!

Jij mag beslissen.

Pekâlâ, karar sizin:

Wat vind jij?

Ne düşünüyorsunuz?

Wie demoniseer jij?

Siz kimi kötü gösteriyorsunuz?

"Ben jij flexibel?"

''Hazır mısın?''

Jij bent professor.

Sen bir profesörsün.

Welke neem jij?

Hangisini alırsın?

Jij bent ondeugend.

- Sen yaramazsın.
- Çok yaramazsın.

Jij, wees stil!

Sen, sessiz ol!

Ween jij vaak?

Sık sık ağlar mısın?

Jij bent het.

Sen teksin.

Ben jij John?

Sen John'mısın?

Jij hebt wijn.

- Şarabın var.
- Şarabınız var.

Schrijf jij liefdesbrieven?

Aşk mektupları yazıyor musun?

Ben jij 't?

O sen misin?

Jij helpt ons.

Siz bize yardım edersiniz.

Ruik jij iets?

Bir şeyin kokusunu alıyor musun?

Jij bent dood!

Sen ölüsün.

Heet jij Tom?

Senin adın Tom mu?

Jij bent slim.

- Sen akıllısın.
- Sen zekisin.

Jij hebt vlees.

Etin var.

Hé, jij daar!

Hey, sen!

Jij begrijpt me.

Beni anlıyorsun.

Ben jij dit?

Bu sen misin?

- Jij zwijn!
- Smeerlap!

Seni domuz!

Ben jij Tom?

Sen Tom musun?

Kook jij vanavond?

Bu gece yemek pişiriyor musun?

Jij bent overbodig.

Sen gereksizsin.

Jij drinkt kersensap.

Kiraz suyu içiyorsun.

Hoeveel eet jij?

Ne kadar yiyorsun?

Jij zingt altijd.

Her zaman şarkı söylüyorsun.

Jij wordt geholpen.

Sana yardım ediliyor.

Zeg maar jij!

- Sen diye hitap edebilirsin!
- Bana sen de!

Jij verbergt iets.

Bir şey saklıyorsun.

Jij bent vegetariër.

Sen vejetaryensin.

Jij bent groot.

Sen büyük bir insansın.

Jij bent nerveus.

Sinirlisin.

Ben jij zanger?

Bir şarkıcı mısın?

Jij domme gans!

Kaz kafalı!

- Kan jij paardrijden?
- Kun jij paardrijden?
- Kunt u paardrijden?

- Ata binebilir misin?
- Ata binmeyi biliyor musun?