Translation of "Vindt" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Vindt" in a sentence and their turkish translations:

- Iedereen vindt je leuk.
- Iedereen vindt u leuk.
- Iedereen vindt jullie leuk.

- Herkes seni seviyor.
- Herkes sizi seviyor.

- Tom vindt jou leuk.
- Tom vindt u leuk.
- Tom vindt jullie leuk.

Tom senden hoşlanıyor.

- Tom vindt je leuk.
- Tom vindt je schattig.

Tom senin sevimli olduğunu düşünüyor.

- Hij vindt me leuk.
- Hij vindt me aardig.

O beni beğenir.

Wat vindt zij?

O ne düşünüyor?

Tom vindt Maria leuk en Maria vindt hem leuk.

Tom Mary'yi seviyor ve Mary'de onu seviyor.

Niemand vindt het leuk.

Kimse ondan hoşlanmıyor.

Hij vindt voetballen leuk.

O, futbol oynamayı sever.

Hij vindt voetbal leuk.

O futbolu seviyor.

Tom vindt dat belachelijk.

Tom onun gülünç olduğunu düşünüyor.

Tom vindt reggae leuk.

Tom reggae'yi sever.

Tom vindt hanengevechten leuk.

Tom horoz dövüşünü sever.

Maria vindt je leuk.

Mary seni seviyor.

Vindt u tennis leuk?

Tenisi seviyor musun?

Hij vindt vissen leuk.

O balık tutmayı seviyor.

Tom vindt dat leuk.

Tom onu seviyor.

Tom vindt Maria leuk.

Tom, Mary'yi seviyor.

Iedereen vindt Tom aardig.

Herkes Tom'u sever.

Judy vindt hem leuk.

Judy onu seviyor.

Niemand vindt dit interessant.

Hiç kimse bunu ilginç bulmuyor.

Ze vindt hem leuk.

O onu seviyor.

Vindt Tom Maria leuk?

Tom, Mary'den hoşlanıyor mu?

Wat vindt Tom ervan?

Tom bu konuda nasıl düşünüyor?

Tom vindt tuinieren leuk.

Tom bahçeciliği sever.

Ze vindt zwemmen leuk.

O yüzmeyi sever.

Als hij haar welpjes vindt...

Erkek, yavruları bulursa...

Tom vindt wiskunde niet leuk.

Tom matematiği sevmiyor.

Vindt Tom zijn werk leuk?

Tom işini seviyor mu?

Hun huwelijk vindt morgen plaats.

Düğünleri yarın olacak.

De bruiloft vindt zaterdag plaats.

Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.

Vindt ze mijn hoed leuk?

O benim şapkamı beğenir mi?

Tom vindt ze niet leuk.

Tom onları sevmiyor.

Ze vindt me niet leuk.

O beni sevmiyor.

Tom vindt me niet leuk.

Tom beni sevmiyor.

Tom vindt Maria niet leuk.

Tom, Mary'den hoşlanmıyor.

Vindt Tom katten nog leuk?

Tom hâlâ kediden hoşlanıyor mu?

Tom vindt grapjes vertellen leuk.

Tom espriler anlatmayı sever.

- Wie hem kent, vindt hem aardig.
- Iedereen die hem kent vindt hem leuk.

Onu tanıyanlar onu seviyorlar.

...en je vindt er enorme kliffen...

ve devasa deniz kayalıklarının,

- Wie denkt dat?
- Wie vindt dat?

Kim öyle düşünüyor?

Mijn broer vindt enge films leuk.

Erkek kardeşim korku filmleri seyretmeyi sever.

Iedereen in Cuba vindt het leuk.

Küba'daki herkes onu sever.

Verdere details vindt u hieronder vermeld.

Daha fazla ayrıntılar aşağıda sunuluyor.

Ik wil dat je hem vindt.

Onu bulmanı istiyorum.

Ik wil dat je haar vindt.

Onu bulmanı istiyorum.

Niet iedereen vindt dat boek leuk.

- Herkes o kitaptan hoşlanmıyor.
- Herkes o kitabı sevmiyor.

Wat vindt Tom van je muziek?

Tom müziğin hakkında ne düşünüyor?

Glycolyse vindt plaats in het cytosol.

- Glikoliz, sitozolde oluşur.
- Glikoliz, hücre sıvısında meydana gelir.

- Tom vindt de meeste van zijn leraren aardig.
- De meeste van zijn leraars vindt Tom aardig.

Tom öğretmenlerinin çoğunu sever.

- Het is overduidelijk dat je haar leuk vindt.
- Het is overduidelijk dat je hem leuk vindt.

Ondan hoşlandığın çok açık.

Als je dat een beetje paranoïde vindt,

Bunun biraz paranoyak olduğunu düşünüyorsanız

Echte verandering vindt plaats in onze geest.

Gerçek değişim kişinin kafasının içindedir.

- Tom breit graag.
- Tom vindt breien leuk.

Tom örgü örmeyi sever.

Zij vindt het leuk mensen te vernederen.

O, insanları aşağılamaktan hoşlanır.

Tom vindt dat het naar kip smaakt.

Tom onun tavuk gibi tadı olduğunu düşünüyor.

Wat vindt u van mijn nieuwe hoed?

Yeni şapkam hakkında ne düşünüyorsun?

Ik wil niet dat Tom Mary vindt.

Tom'un Mary'yi bulmasını istemiyorum.

Iedereen weet dat Tom Maria leuk vindt.

Tom'un Meryem'den hoşlandığını herkes biliyor.

Ik hoop dat je treinen leuk vindt.

Trenleri sevdiğini umuyorum.

Het lijkt alsof je iedereen leuk vindt.

Herkesi seviyor gibi görünüyorsun.

- Tom houdt hiervan.
- Tom vindt dat leuk.

Tom bunu seviyor.

Of je het leuk vindt of niet.

Beğen ya da beğenme.

Denk je dat ze dat leuk vindt?

Sence hoşuna gider mi?

Welke denk je dat Mary mooier vindt?

Sence Mary hangisini beğenir?

Ik denk dat je deze leuker vindt.

Bence bunu daha çok seveceksin.

Het lijkt of je niets leuk vindt.

Bir şeyden hoşlanıyor gibi gözükmüyorsun.

Bel me op als je het vindt.

Onu bulursan beni ara.

- U mag me niet.
- U vindt me niet aardig.
- Jij vindt me niet aardig.
- Je mag me niet.

- Beni beğenmiyorsun.
- Benden hoşlanmıyorsunuz.

Zoals het water de weg naar beneden vindt,

suyun akacağı güzergahta,

Ik weet niet of je haar leuk vindt.

- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.

- Vindt u Moskou leuk?
- Vind je Moskou leuk?

Moskova'yı sever misin?

De volgende vergadering vindt plaats over enkele dagen.

Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek.

Ik wil niet dat Tom me weer vindt.

Tom'un beni tekrar bulmasını istemiyorum.

Geef het aan iemand die u leuk vindt.

Onu istediğin birine ver.

Het is overduidelijk dat je haar leuk vindt.

Ondan hoşlandığın çok açık.

Ze vindt naar de bioscoop gaan erg leuk.

O gerçekten sinemaya gitmeyi seviyor.

Hij vindt mij aardig en ik hem ook.

O beni seviyor ve ben de onu seviyorum.

Ik ken niemand die deze films leuk vindt.

Ben bu filmlerden hoşlanan kimseyi tanımıyorum.

Ik ben blij dat je hem leuk vindt.

Onu sevmene memnun oldum.

- Iedereen houdt van Tom.
- Iedereen vindt Tom aardig.

- Herkes Tom'u sever.
- Herkes Tom'u seviyor.

Iedere agent in Amsterdam vindt me een verrader.

Amsterdam'daki her polis benim kalleş olduğumu düşünüyor.

Tom vindt dat Maria geen gezond verstand heeft.

Tom Mary'nin sağduyudan yoksun olduğunu düşünüyor.

Als je Tom vindt, laat het me weten.

Tom'u bulduğunda, bana haber ver.

Denk je echt dat Tom Mary leuk vindt?

Tom'un Mary'yi sevdiğini gerçekten düşünüyor musun?

- Houdt Tom van Australië?
- Vindt Tom Australië leuk?

Tom Avustralya'yı seviyor mu?

Dus als je waterbron vindt... ...vind je ook voedsel.

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

vindt een andere dat het juist goed zou zijn.

iyi olacağını iddia eden bir uzman vardı.

De meeting vindt op zijn vroegst volgende week plaats.

Toplantı en erken gelecek hafta yapılacak.

Ik weet zeker dat Tom het niet erg vindt.

Tom'un önemsemeyeceğinden eminim.

Tom vindt het leuk om iets nieuws te proberen.

Tom yeni şeyleri denemekten hoşlanır.

Heb je door dat Tom je niet aardig vindt?

Tom'un senden hoşlanmadığının farkında mısın?

Istanboel is de stad die zij het leukste vindt.

İstanbul, onun en çok sevdiği şehirdir.