Translation of "Beklimmen" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Beklimmen" in a sentence and their turkish translations:

We gaan die berg beklimmen.

Biz o dağa tırmanacağız.

Ik ga de berg Kitadake beklimmen.

Kitadake Dağı'na tırmanacağım.

Ze begonnen de heuvel te beklimmen.

Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.

Oké, dus je wilt de kliffen beklimmen.

Pekâlâ, kaya tırmanışını seçtiniz.

Hij houdt ervan om bergen te beklimmen.

- O, dağlara tırmanmayı seviyor.
- Dağa tırmanmayı seviyor.

De kliffen beklimmen... ...of langs de kustlijn coasteeren?

Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?

Laten we deze rotsen beklimmen en landinwaarts gaan.

Hadi, araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Hij dacht dat hij de berg kon beklimmen.

Dağa tırmanabileceğini düşünüyordu.

En steile rotswanden, niet stabiel genoeg om te beklimmen.

Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.

En perfectionisme doet ons inbeelden dat we die beklimmen.

bir başarı dağı gibi düşünebilirsiniz.

Ze waren te moe om een berg te beklimmen.

Onlar bir dağa tırmanamayacak kadar yorgundular.

Die berg beklimmen was een fluitje van een cent.

- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.

Het beklimmen van rotsen zonder goede uitrusting, is gevaarlijk.

Uygun ekipman olmadan kaya tırmanışı tehlikeli.

Kliffen beklimmen is altijd gevaarlijk. Deze ziet er erg steil uit.

Kayalık tırmanışları her zaman tehlikeli olur. Burası oldukça dik görünüyor

Laten we deze kliffen beklimmen om in het binnenland te komen.

Araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Als je de kliffen wilt beklimmen, druk dan links en oké.

Kayalıklara tırmanmak istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam" tuşlarına basın.

Het is gevaarlijk om tijdens een storm een berg te beklimmen.

Bir fırtına sırasında bir dağa tırmanmak tehlikelidir.

Maar korte pootjes kunnen geen hoge muren beklimmen... ...of drukke wegen oversteken.

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.