Translation of "Heten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Heten" in a sentence and their turkish translations:

Die heten brandhaartjes.

Bunlara kaşındırma tüyleri denir.

Weet jij hoe ze heten?

Onlara ne denildiğini biliyor musun?

Zij heten Tom en Ken.

Onların isimleri Tom ve Ken'dir.

Kranten, televisie en radio heten massamedia.

Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.

Ze heten de terugkeer van de dag welkom.

Günün gelişini selamlarlar.

Ze heten 'lovebirds' omdat ze elkaar altijd kussen.

Onlara 'sevda kuşu' deniyor; çünkü sürekli öpüşüyorlar.

Als we wisten wat we deden zou het geen onderzoek heten, toch?

Ne yaptığımızı bilseydik buna araştırma denmezdi, değil mi?