Examples of using "Televisie" in a sentence and their turkish translations:
Televizyon izleme.
TV izlemeyin.
TV izlemeyin.
O sürekli olarak televizyon izliyor.
Bu televizyonu istiyorum.
Televizyon kapalı.
Televizyon aile hayatını mahvediyor.
İtalyan televizyonu işe yaramaz.
Benim bir televizyonum yok.
O şimdi televizyon izliyor.
- Kitap okuyorum, televizyonu kapat!
- Ben okuyorum. Televizyonu kapat!
Lütfen televizyonu kapatın.
O, o zaman televizyon izlemiyordu.
TV'yi açabilir miyim?
Her gün televizyon izlerim.
Ders çalışmadan önce televizyon izler.
Çocuklarımın televizyon izlemelerine izin vermiyorum.
Çoğu insan TV izlemeyi sever.
Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
Ben televizyon seyretmiyorum.
Lütfen televizyonun sesini açma.
- Lütfen televizyonu aç.
- Lütfen TV'yi açın.
Tom televizyon izliyor.
Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
Televizyon bilgimizi genişletmemize yardımcı olur.
TV'ye göre, yarın yağmur yağacak.
Odada bir televizyon var.
Çocukken her zaman televizyon izliyordu.
Odamda bir televizyon var.
Televizyonda bir tenis maçı izledim.
Ödevimi bitirince televizyon izledim.
- Tom koltukta yatmış, televizyon seyrediyor.
- Tom koltukta uzanmış, televizyon seyrediyor.
Televizyonda bir beyzbol oyunu izledik.
Arkadaşlarınla televizyon seyretmeyi seviyor musun?
Televizyon bozuk.
Benim televizyon bozuk.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- Benim küçük erkek kardeşim TV izliyor.
Televizyon ve bilgisayar gibi şeyler elli yıl önce hayal edilememişti.
Bu bir televizyondur.
- O zamanda televizyon seyrediyordum.
- O zaman televizyon izliyordum.
TV izleme yerine dışarıda oynayın.
Sami ve Leyla dün gece televizyondaydılar.
Dün gece televizyon izledin mi?
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi de geçti bile.
Tom seninle televizyon seyretmez, değil mi?
Televizyonun, kitapların yerini alacağını sanmıyorum.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.
Bir sonraki gün okul olduğu gecelerde, çocuklarımın televizyon seyretmelerine izin vermem.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
Tom çok fazla televizyon izliyor.
TV izlemem.
Televizyonsuz hayatın nasıl olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Bazı insanlar gazete okurlar ve aynı zamanda TV izlerler.
Tom'un gerçekten yapmak istediği evde kalmak ve televizyon izlemekti.
TV'yi açık bırakma.
Çoğu insan, çocukların tüm zamanlarını televizyon seyrederek geçirdiğini düşünüyor.
Hükümet televizyonda sigara reklamını yasakladı.
Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
Çünkü televizyon izliyorlar.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
İçeri girer, ayakkabılarımı çıkarır ve televizyonun başına geçerdim.
Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
Çünkü televizyon izliyorlar.
Dün gece televizyon izledin mi?
Televizyon ya da internet olmayan hayatı hayal etmek zor.
Annem gece nadiren televizyon izler.
Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.