Examples of using "Diepste" in a sentence and their turkish translations:
en derin sezgilerimle bunu harmanlayınca
Bu, Japonya'daki en derin göldür.
Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.
Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz
Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.
Bu göl ülkenin en derinleri arasındadır.
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.