Examples of using "Voeten" in a sentence and their turkish translations:
Ayaklarını yıka.
Onun ayakları uyuşmuştu.
Ayaklarım üşüyor.
Onun küçük ayakları var.
Ayaklarım dondu.
Tom'un ayakları ıslandı.
O ayaklarımı gıdıklıyor.
- Ben ayaklarımı yıkadım.
- Ayağımı yıkadım.
Küçük ayakları var.
- Ayaklarım ağrıyor.
- Ayaklarım acıyor.
Çocuklar ayaklarını yıkadı.
Herkes ayağıma baktı.
İçeri girmeden önce ayaklarınızı silin.
- Hâlâ özgür.
- O hâlâ serbest.
ayak tabanlarınız yere değecek şekilde olsun ,
Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.
Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.
Katil hâlâ serbest.
Tom sahilde çıplak ayakla koştu.
Bakın, çocuklar suyun içinde çıplak ayakla yürüyor.
Koltuktan çıkmak için biraz ayağa kalktım.
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
Ayaklarımın arkasını yumuşatmak için ponza taşı ile ovarım.
Onun her zaman elleri ve ayaklarında kan dolaşım ile ilgili problemleri vardı.