Translation of "100" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "100" in a sentence and their turkish translations:

الرجل رقم 100

100 numaralı adam

سيكون 100 كيلوطن.

100 kiloton olacaktır.

اختفت 100 مليون شجرة

100 milyon ağaç yok oldu

مات 100 ألف حيوان

100 binlerce hayvan ise can verdi

صرفت 100 دولار اليوم.

Bugün 100 dolar harcadım.

100% من ضحايا الصدمة الواحدة

tek bir travma kurbanlarının %100'ü

‫ويمكنها العيش حتى 100 عام.‬

100 yıla kadar da yaşayabilir.

هل ما أقوله صحيح 100٪؟

Söylediklerim yüzde yüz doğru mudur?

الذي تغير في 100 سنة

yani 100 yılda değiştirdiği

تزن 100 مرة من نفسها

kendinden 100 kat ağırlığındaki

تم تسجيل 100 طالب أسود،

yüz siyahi öğrenci kabul edilecek,

ب50 أو 100 دورة حول الشمس.

Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.

كان لديه معدل الإدانة بنسبة 100%

%100 mahkumiyet oranına sahipti,

يبلغ طوله 100 متر كحد أقصى

uzunluğu da maksimum 100 metredir

لكنها جلبت على الأقل 100 كيلومتر

fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor

ولكن بعد 100 عام من خطاب دارون،

Fakat Darwin'in mektubundan 100 yıl sonra,

‫يمكنني أن ألفه هنا.‬ ‫قطن 100 بالمئة.‬

Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.

100 ألف نملة تلسعك في نفس الوقت

100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını

سأفترض أنه كان 100؛ لست متأكدا فعلا الآن.

100 diyeceğim, ama emin değilim.

تحدّثت عن هذا أمام 100 من أصدقائها وزملائها

Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının

لكنهم سيشكلون ما نسبته 100% من سكان المستقبل.

Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.

‫يمكن لكل أنثى إنجاب أكثر من 100 جرو.‬

Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.

على 100، وقال لي أستاذي: "هل طورت مهاراتك؟"

hocam '' Sen evrim mi geçirdin?'' dedi bana.

هل تأخذ بعين الاعتبار رفع دعمك إلى 100 دولار؟

Desteğinizi 100 dolar arttırmayı düşünür müydünüz?

‫تنتشر صرخاته لأكثر من 100 متر‬ ‫في هواء الليل.‬

Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.

اليوم، نحن نستعمل 100 مليون برميل من النفط كل يوم.

Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.

لم يعتقد أحد أنّنا سنظل نرسل الأقراص لمدة 100 عام.

Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.

‫لكن أقرب مكان لغذائها‬ ‫ربما يبعد أكثر من 100 كيلومتر.‬

Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.

استمرت الإحتجاجات بالازدياد مما نجم عن 100 قتيل وآلاف الجرحى

-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu

يمكنه الركض لمسافة 100 متر في أقل من 10 ثوان.

O, on saniyeden daha az bir süre içinde yüz metre koşabilir.

لكن هذه التجربة أُجريت على 100 مريض، حضروا إلى جامعة ديوك

Bu araştırmayı Duke'a gelen 100 hastaya bakarak yaptılar

ولكن عمر الإنسان لا يستمر على الأغلب لأكثر من 100 سنة.

ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

‫ما زال أمامي 100 متر لأقطعها،‬ ‫مستحيل أن أنجح في هذا.‬

Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.

هذا هو الجزء الذي يفصلها عن 100 تعزية ستأتي بعد ذلك

ondan sonra gelecek olan 100 pramitten onu ayıran kısım ise bu

متعثر. فانت تعمل في الطابق رقم 100 تحديداً في مركز التجارة

. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin 100. katında çalışıyorsunuz

‫لست واثقاُ بنسبة 100 بالمئة من متانة الحبل.‬ ‫وكم مضى على وجوده هنا.‬

Ne kadar dayanıklı olduğundan yüzde 100 emin değilim. Ne süredir orada olduğundan da.

لذلك ، لمدة 100 عام قبل Pro V1 ، كانت كرة الغولف القياسية "كرة جرح".

Bu yüzden, Pro V1'den yaklaşık 100 yıl önce standart golf topu "yara topu" olmuştu.

‫نعم، هذه المياه تبدو عميقة بما يكفي،‬ ‫ولكن لا يمكنك أن تثق 100 بالمئة.‬

Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.

والذي شهد تقدم القوات الفرنسية لمسافة 100 ميل تقريبًا عبر الجبال في 8 أيام فقط.

Fransız birliklerinin dağlardan sadece 8 günde neredeyse 100 mil ilerlediklerini gören ünlü Alpler geçişini planladı .

‫هذا الحيوان الثدي الضخم الذي يصل طوله‬ ‫إلى متر ونصف ووزنه إلى 100 كلغ قوي جداً‬ ‫وقادر تماماً على التسبب بجروح قاتلة.‬

1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.