Translation of "تغير" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "تغير" in a sentence and their turkish translations:

وهذا تغير،

Ve bu durum değişti

إنك تغير دماغك.

beyninizi değiştirebiliyor olmanız.

ولكنه تغير الآن،

Ancak o artık değişti.

ما الذي تغير؟

Nasıl buraya vardık? Ne oldu?

لمكافحة تغير المناخ معا

birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı,

تغير المناخ يحصل الآن،

İklim değişikliği gerçekleşiyor,

هل تغير أي شيء؟

- Herhangi bir şey değişti mi?
- Bir şey değişti mi?

تغير المطر إلى ثلج.

Yağmur kara dönüştü.

فظاهرة تغير المناخ ليس المشكلة.

Sorun, iklim değişikliği değil.

يهاجر الناس بسبب تغير المناخ،

insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

حيث تغير كل شيء فجأة.

sonra aniden tersine döndü.

الذي تغير في 100 سنة

yani 100 yılda değiştirdiği

هذه حقائق بشأن تغير المناخ.

İşte, iklim hakkındaki gerçekler.

هما تغير المناخ وتآكل التربة.

iklim değişikliği ve toprak bozunumu.

أُلغيت المباراة بسبب تغير الجو.

Kötü havadan dolayı oyun iptal edildi.

ما الذي جعلك تغير رأيك؟

- Senin fikrini ne değiştirdi?
- Fikrini değiştiren ne?

تغير كثيرًا منذ المرة الأخيرة.

Son kezden bu yana o çok değişti.

فما الذي حدث؟ وما الذي تغير؟

Ne oldu da değişti?

حسنا، حدث تغير في عام 1983.

1983'te bir şey oldu.

حتى لو توقف تغير المناخ الآن،

Şu an iklim değişikliği dursa bile

قيادة المعركة العالمية ضد تغير المناخ.

İklim değişikliğine karşı küresel savaşa önderlik etmeleri.

لذلك تغير رئيس الجمعية التاريخية التركية

o yüzden, Türk Tarih Kurumunun başkanı değişmiş

ما الفرق يهم إذا تغير مكانه؟

hem yer değiştirse ne fark eder ki?

للتحدي العالمي المتمثل في تغير المناخ

küresel problemler için en önemli çözümlerden biri

والمساعدة على حل مشكلة تغير المناخ.

olacak toprakla sonuçlanır.

إذا تغير العنوان, رجاءً إتصل بنا.

Eğer adres değişirse, lütfen bizimle bağlantı kurun.

عندما شُخصت بهذا المرض، تغير كل شيء.

Tanı ilk konduğunda her şey değişti.

والمجتمع المتغير يعكس تغير فكرة الهوية الشخصية

Buna göre, değişen toplumda değişmiş bir kişisel kimlik

لمواجهة تغير المناخ ، يجب أن نعمل معًا.

İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız.

تغير من التركيز على الشروط الموضوعية لشروط ذاتية.

Merkeze nesnel koşullar yerine öznel koşullar geldi.

كيف يمكن للدراسة أن تغير مستقبلها ومستقبل والدتها.

nasıl değiştirebileceğini anlaması için yardım ettim.

لكون شيء مثل تغير المناخ مشكلة بهذه الخطورة،

iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,

والاقتراح هو أن كلاهما ساعد في اعتدال تغير المناخ.

ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor.

هو أحد الأشياء القليلة التي يمكنُ أن تغير العالم.

dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.

روسيا يجب ان لا تغير نشيدها الوطني مراة عدة.

Rusya, ulusal marşını çok sık değiştirmemeli.

مستعدة لعبور المحيط الأطلسي في مهمة لمكافحة تغير المناخ.

iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

هل يمكن أن نعقد اتفاقاً أن تغير في التعبير اللغوي

dilimizi değiştirip bu duygulara kötü ve negatif

أو يمكنك أن تغير توقعاتك لكي تتماشى مع ما تريد،

Veya beklentilerini değiştirip isteklerine uygun hâle getirir

في البداية، بدا أن الهزيمة في إبرو لم تغير الكثير

İlk başta Ebro'da ki yenilgi ufak bir değişiklik yaratmış gibi gözükse de

تغير مصير اسماء للابد لتكون هي الذكية وحبيبة ابن الرئيس الفتاة

Asma'nın kaderini sonsuza dek değiştirebilecek bir karakter sevgisinden önce geldi.

في عدة ساعات من القتال العنيف ، المعقل تغير اليدين أكثر من مرة.

Birkaç saat süren yoğun dövüşlerde, birden fazla kez el değiştirdi.

وخمسة عشر ما زال يوماً تاريخياً في مكافحة تغير المناخ بعد توقيع

küresel ısınma oranını sanayi öncesi değerlere kıyasla iki santigrat derecenin altında