Examples of using "رقم" in a sentence and their turkish translations:
İkinci olarak;
Üçüncü olarak;
İlk tavsiyem şöyle:
İkinci tavsiyem:
Birinci önerim:
100 numaralı adam
Çünkü Şaman adetidir
Koğuş numaram iki.
Bu sihirli bir numara.
İşte benim telefon numaram.
Ben senin telefon numaranı kaybettim.
Telefon numaram 789'dur.
Bugün sadece dijital bir rakam
Acil telefon numarası nedir?
Onun telefon numarasını hatırlıyor musun?
- Telefon numaran nedir?
- senin telefon numaran ne,nasıl?
Telefon numaranı unuttum.
Leyla, Sami'nin numarasını sildi.
üçüncü öneri ile eğitebilirsiniz:
küresel ısınmanın bir numaralı sebebini, ele alalım.
Pasaport numaranızı hatırlıyor musunuz?
Unutmadan önce onun telefon numarasını yaz.
İlk olarak; bazı değerli düşüncelerle başlıyoruz
tamam canım kabartma havan figürü var
Bizim hastane sayımız yeterli mi?
4. Bölge'den Pasang Sherpa olarak,
Telefon numaranızı alabilir miyim?
72 sayısı kuralını unutma.
O her zaman telefon numaramı unutur.
Sekiz numara: Gereksiz ayrıntıdan kaçının.
başlatıyorsunuz bir tane ders. Her görüşmenin de bir numarası var
Bunu yaparsanız ikinci öneri için hazırsınız:
214 trilyon kalori çok büyük bir rakam,
Gece tırnak kesmenin olayı ise bir Şaman adetidir
hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,
etti ve kocanın numarasının kendisiyle iletişim kurmasını istedi ve yeni bir sözleşme imzalamak için benzer
354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
Tabi bu olaydan sonra hastane sayımızın yetersiz olduğu görülünce
. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin 100. katında çalışıyorsunuz
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor
toplantı numarasını bilen bir kişi derse katılıp pornografik içerik veya virüs yazabiliyormuş
Ancak uzmanlar çok daha düşük, sadece 3 milyon insanın katılımını ortaya koyuyor
Sami, Leyla'dan ona numarasını vermesini istedi.