Translation of "تبين" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تبين" in a sentence and their turkish translations:

ولكن في بحثي , تبين بوضوح

Ancak benim araştırmamda, topladığımız en önemli,

تبين أن أبي هو الذي مات.

Daha sonra öğrendik ki ölen babamdı.

تبين أنه إذا تبعت شغفك، ستفشل.

Görünen o ki tutkunuzun peşinden giderseniz başarısız olacaksınız.

تبين إن هذا سيكون اختيار سيء:

Ancak bunun gerçekten kötü bir karar olacağı ortaya çıktı :

إن تبين أنكِ حامل، فستخبرينه بنفسك.

Hamileysen ona kendin söyleyebilirsin.

عندما تبين العديد من الدراسات نفس النتيجة،

pek çok çalışma aynı şeyi gösteriyor.

وكما تبين هذه الصور، فإن القلب الحزين في الوسط

Bu resimlerde görünen, ortada yas tutan bir kalp var

لقد تبين بأن هناك مشاكل عديدة لشق طريقك وحدك.

Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.

وقد تبين أن هذا منتشر بين الفتيات أكثر من الأولاد.

Bu, erkeklere oranla kızlarda daha fazla.

تبين بأنه من الصعب جدا مساعدة الدماغ في التعافي من السكتة.

Beynin felç geçirdikten sonra iyileşmesine yardımcı olmak daha zor oluyor.