Translation of "القلب" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "القلب" in a sentence and their turkish translations:

كان مريض القلب

kalp hastasıydı

استغرق أعدائه القلب.

Bu onun düşmanlarını yüreklendirdi.

ونبض القلب على التسارع

kalbin çok güçlü atmasını

فيصاب القلب بوهن شديد،

kalp akut şekilde zayıflıyor

طب القلب، مجال تخصصي،

Alanım kardiyoloji

علينا البدء من القلب،

yürekten başlamak,

لأن القلب قد برد

çünkü çekirdek soğumuş

‫كان المنظر يفطر القلب.‬

Çok üzücüydü.

البُعد يزيد القلب ولوعا.

Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur.

أستعمل منظمًا لضربات القلب.

Benim bir kalp pilim var.

كان القلب رمزًا لحياتنا العاطفية.

kalp, duygusal hayatlarımızın bir sembolü oldu.

وأمراض القلب، والسكتات الدماغية، والسرطان،

kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

هذا ما يتوق القلب لأجله.

Bu kalplerin özlem duyduğu şey.

السؤال الذي سوف يخترق القلب

yüreğini sızlatacak o soru sorulur

المرأة لديها القلب آلاف المرات

binlerce kat fazla yüreği vardır kadının

رمزية القلب العاطفي القائمة حتى اليوم.

Duygusal kalbin sembolizmi bugün hâlâ yerini koruyor.

القلب العاطفي يتداخل مع قرينه المادي،

duygusal kalbin yolu, şaşırtıcı ve gizemli şekillerde

وشعر بذلك الحب الذي يشرح القلب.

ve o insanın kalbini açan duyguyu hissettiğini tahmin ediyorum.

‫معدل ضربات القلب يتسارع بكل تأكيد!‬

Nabzım kesinlikle çok yükseldi!

اصابته امراض القلب على متن الطائرة

kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

البعيد عن العين بعيد عن القلب.

Gözden uzak olan, gönülden uzak olur

إذا خرجت الكلمة من القلب دخلت في القلب و إذا خرجت من اللسان لم تتجاوز الاذن.

Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz.

قد لا يكون القلب هو مصدر أحاسيسنا،

Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir

فالأعصاب التي تتحكم بالعمليات اللاشعورية كنبض القلب

Kalp atışı gibi bilinçaltı süreçleri kontrol eden sinirler

هذا القلب الأزرق منزل يمكنك الوقوف داخله

Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.

فإن بوسع ضربات القلب أن تفطر قلبك.

ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.

واخترعنا أجهزة ضبط نبضات القلب والأشعة السينية،

Kalp pili ve röntgeni icat ettik

أحتاج إلى مخطّط كهربيّة القلب لهذا المريض.

Bu hasta için bir elektrokardiyograma ihtiyacım var.

أو مع تصميم جهاز تنظيم ضربات القلب الأول.

ya da ilk kalp pili tasarlanırken.

وسمي "اعتلال تاكوتسيبو للقلب" أو "متلازمة القلب المكسور"

adı ''takotsubo kardiyomiyopati'' veya ''kırık kalp sendromu,''

اليوم، لم تعد صحة القلب مجالاً يحتكره الفلاسفة،

Bugün kalp bakımı filozofların başlıca konusu değil,

كعامل خطر رئيسي قابل للتعديل بالنسبة لأمراض القلب،

kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,

وهو زيادة مخاطر الإصابة بأمراض القلب والأوعية الدموية

uzatılmış sürelerde belirli gürültü seviyelerine

نرى مثل أجهزة ضبط نبضات القلب ومضخات الأنسولين

giderek daha fazla bağlı cihaz,

ذهبت إلى ألمانيا لعلاج أمراض القلب كل عام

kalp hastalığının tedavisi için Almanya'ya gidiyordu her yıl

أصبح يتعارف على شكل القلب كأنه قلب يسوع الأقدس.

kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı.

وقد صمد هذا الربط بين القلب والحب بوجه الحداثة.

Kalp ve aşk arasındaki bu bağ modern zamanda da ayakta kaldı.

أن العلاقة بين القلب والعواطف هي علاقة وثيقة جداً.

kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.

وكما تبين هذه الصور، فإن القلب الحزين في الوسط

Bu resimlerde görünen, ortada yas tutan bir kalp var

وبالفعل، فقد تراجع معدل انخفاض الوفيات بأمراض القلب والأوعية

Gerçekten de kardiyovasküler ölümlerdeki azalma oranı

كان على ليلى إجراء معليّة جراحيّة أخرى في القلب.

- Leyla başka bir kalp ameliyatı geçirmek zorundaydı.
- Leyla bir kalp ameliyatı daha geçirmek zorunda kaldı.

يبدو من حيث الشكل مختلفاً عن القلب الطبيعي في اليسار.

ve soldaki normal kalpten oldukça farklı görünüyor.

‫يؤثر الغضب على جهازنا المناعي، ‬ ‫ونظام القلب والأوعية الدموية لدينا.‬

Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.

حيث تم اختيار 48 مريضاً مصاباً بمرض القلب التاجي المعتدل أو الحاد

Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya

أو ربما ذلك النوع الجشع وقاسي القلب المنحدر من وول ستريت، أليس كذلك؟

Ya da belki Wall Street'teki kalpsiz tipler?

"الجنود ، عندما أعطي الأمر بإطلاق النار ، أطلقوا النار على القلب" ، قال لفرقة الإعدام.

"Askerler, ateş emri verdiğimde yüreğime ateş" dedi.

كان القلب مكونا من جدار من الخيالة، حوالي10,000 من الفرسان من جميع أنحاء الإمبراطورية

Onların ön cephesi süvari duvarıydı, yaklaşık İmparatorluğun her tarafından 10.000 atlı - Medes