Translation of "بوضوح" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بوضوح" in a sentence and their turkish translations:

تكلم بوضوح.

- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.

توم مرهق بوضوح

Tom açıkça yıpranmış.

أتذكر طفولتي بوضوح.

Çocukluğumu çok net hatırlıyorum.

سمعت كل شيء بوضوح.

Ben her şeyi açıkça duydum.

ولكن في بحثي , تبين بوضوح

Ancak benim araştırmamda, topladığımız en önemli,

‫يمكنها رؤية التلألؤ البيولوجي بوضوح.‬

Biyolüminansı çok net görebilirler.

ونلومهم حين يظهرون ضعفهم أمامنا بوضوح

açık ve hassas davranışları sergiledikleri zaman da

‫ويمكنني أن أرى بوضوح...‬ ‫ذراعها المقطوعة في فمها.‬

Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.

Davout والفيلق الثالث من القتال في طريقهم بوضوح والانضمام إلى الجيش.

Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.

لكن في التلال فوق الضباب، يمكن لقوات حنبعل الخفية رؤية العمود الروماني بوضوح

Ancak tepelerin yukarısında, Hannibal'ın gizlenmiş birlikleri rahatlıkla Roma yürüyüş kolunu görebilmekte.