Examples of using "بوضوح" in a sentence and their turkish translations:
- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.
Tom açıkça yıpranmış.
Çocukluğumu çok net hatırlıyorum.
Ben her şeyi açıkça duydum.
Ancak benim araştırmamda, topladığımız en önemli,
Biyolüminansı çok net görebilirler.
açık ve hassas davranışları sergiledikleri zaman da
Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.
Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.
Ancak tepelerin yukarısında, Hannibal'ın gizlenmiş birlikleri rahatlıkla Roma yürüyüş kolunu görebilmekte.