Translation of "إذا" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "إذا" in a sentence and their turkish translations:

إذا

sanki

إذا؟

Ee?

إذا سألتني إذا كان من المنطقي

mantıklı mı diye soracak olusanız

إذا حركتها،

Bu yayı çekerseniz

إذا كيف؟

peki nasıl?

إذا تعلمنا

bizler eğitimli isek

ماذا تشبه إذا؟

Peki, bu neye benziyor?

إذا كانت أسبابنا

İyi bir gün geçirmemize dair

إذا لم ننتبه

eğer dikkat etmezsek

إذا كنت أبيضًا،

Eğer beyaz tenliyseniz

إذا مرضت المنطقة،

Eğer bölge hastalanırsa,

إذا، أين الجميع؟

Peki herkes nerede?

إذا الإرهابي السابق..

Eğer eski bir terörist...

إذا لمست أحد

birisine dokunursa

إذا كانت مسطحة

ya düz ise

إذا كانت ساخنة

sıcak olmasından kaynaklı ise

إذا كنا سنفعل

Eğer ki yapacağımız şey

إذا كانت ميزات

bir özellikleri ise

تعال إذا أمكنك.

Gel gelebilirsen.

إذا كنت حقاً تتمنى

Eğer gerçekten

لذا، إذا كنت أمريكيًا،

Bu yüzden eğer Amerikalıysanız

إذا انفطر قلبكم يومًا،

daha önce kalbiniz kırıldıysa,

إذا كنت تستطيع تهجئتها

Tabii heceleyebilirseniz.

إذا فشلت في الكوميديا.

komediyi komediyle kıramazsınız.

إذا استطعنا نسيان الشلل،

eğer felçli günleri saymazsak

إذا لم يأتي طفلنا،

bir saat içinde doğmazsa

إذا سبق لك النزوح،

Eğer daha önce yerinizden edilmişseniz

الأكل، إذا عدمت ملعقة:

Kaşığınız yoksa yemek yemek,

إذا ما هو الحل؟

Peki çözüm ne olabilir?

إذا كان ماضيها قذر

geçmişi kirliyse demek ki

ولكن إذا كنا جاهلين

ama biz cahil olursak

إذا ذهبنا بهذه الطريقة

biz bu yoldan gidersek

إذا كانت هياكلنا قوية

eğer ki bizim yapılarımız sağlamsa

إذا كان العالم مسطحًا

dünya düz olsaydı

إذا قمنا بهذا البحث

Eğer bu araştırmaları biz yaparsak

إذا كانت عائلتي غنية

Ailem zengin olsaydı

إذا حصلنا على الفيروس

Eğer virüsü kapmışsak

إذا لخصنا الآن جملة

Artık bir cümle ile özetleyecek olursak

هل سيموتون إذا بللوا؟

ıslansalar ölürler mi?

تعال معي إذا سمحت.

Benimle gel, olur mu?

إذا عرفت الحقيقة سأخبرك.

Gerçeği bilsem, sana söylerim.

أصلح الأغلاط ، إذا وُجدت.

Bulursanız hataları düzeltin.

هل تمانع إذا ذهبت؟

Gitmemin bir sakıncası var mı?

صححني إذا كنت مخطئاً.

- Eğer yanlış yaparsam beni düzelt
- Hatalıysam beni düzelt.
- Hatalıysam düzelt.

لا تسأل إذا سمحت.

Lütfen sormayın.

إذا وصلوا إلى السطح ،

Eğer yüzeye çıkarlarsa,

لم لا تستسلم إذا؟

Peki neden hemen vazgeçmiyorsun?

إبتسم للكاميرا إذا سمحت!

- Fotoğraf makinesine gülümseyin lütfen!
- Kameraya gülümseyin lütfen.

من هذا الشّخص إذا؟

Peki bu adam kim?

أين هو الحريق إذا؟

Peki ateş nerede?

- إذا أكلت كثيرًا فإنك تصير سمينًا.
- إذا أكلت كثيراً، ستصبح سميناً.

- Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- Çok fazla yemek yersen şişmanlarsın.

- إذا لم تكن معنا فأنت ضدنا.
- إذا لم تكن في صفنا فسنعدك من أعدائنا.
- إذا لم تكن تؤيدنا فأنت عدونا.

- Eğer bizimle değilsen o zaman bize karşısın.
- Eğer bizimle değilsen, bize karşısın.

تستطيع ضربهم ببعض إذا أردت.

birbirlerine vurabilirsiniz.

إذا دعوني أختم بالإشارة مجددا

Konuşmamı yine benim kahraman isyankârım

إذا قال لك أي أحد ،

Örneğin biri şunu dediğinde:

بالحقيقة، إذا فكرت في الحيوانات

Peki, hayvanları düşünelim,

إذا أخذنا سوق الأسهم كمثال

Borsaya bakalım mesela.

إذا كنت تمر بيوم جيد،

Eğer güzel bir gün geçiriyorsanız,

لكن إذا حدث شيء خاطئ،

Fakat, herhangi birşey yanlış gittiğinde,

إذا استمرينا بفعل هذا الأمر

Bunu yaptığımız sürece,

إذا كنتم تعيشون على الأرض

Eğer Dünya gezegeninde yaşıyorsanız

لذا لن يساعدنا إذا أمة...

Yani aslında bu hiç yardımcı olmazdı, şayet bir millet --

إذا كُنا نريد اقتصادًا جديدًا،

yeni bir ekonomi modeli istiyorsak

إذا لم تكن قد شاهدتهم،

Eğer izlemediyseniz

إذا اخترت الآس فأضف واحد،

eğer as seçtiyseniz, bir ekleyin

إذا مررتم يومًا بطلاق موجع،

zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz

إذا سألتموني عن حياتي كمغتربة،

Gurbetteki hayatımı soracak olursanız

إذا وضعناهما جنبًا إلى جنب،

Yan yana koyduğumuzda parlak sarı rengin

إذا لم نستخدم محفزات عاجلة،

eğer anlık teşvikleri kullanmazsak

إذا انتخبت رئيسًا لجمهورية سيراليون،

benim için asıl önceliğin ne olduğunu anladım;

إذا أردتم فهم الصورة الأكبر.

fikrinizden vazgeçmeniz gereken bir an gelecek.

إذا نظرتم عن كثب أكثر،

Daha yakından bakarsanız

إذا نظرنا إلى حالنا اليوم،

bugün çevremize bakınca

ولكن ماذا إذا كان كذلك؟

Ama ya öylelerse?

زملائي العولميون، إذا كنتم مثلي،

Küreselci dostlarım, eğer siz de benim gibiyseniz

إذا احتوت المجرة تريليونات الكواكب،

Eğer bir galaksi bir trilyon gezegen barındırıyorsa

إذا قارنت أخبار الحاضر المفجعة

geçmişin gül desenli fotoğraflarıyla karşılaştırırsanız

إذا لم يقتلنا التغير المناخي

İklim değişikliği hepimizi öldürmezse

إذا لم نستطع الإستماع إليهم.

herkes için bir şehir oluşturamayız.

إذا، هل تريدون تغيير العالم؟

Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?

وفي جانب آخر، إذا تجاهلتها،

Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz

إذا سمعنا صفارات الإنذار هكذا

şöyle bir siren sesi duyarsak

إذا مات جده أو ورثه

yahu bir dedem ölse de miras kalsa

إذا ضحك أحد ، ضحك الآخر

biri gülerse öteki de güler

إذا أحضرت رجلاً عدوًا لتركيا

Türklük düşmanı bir adamı getirirseniz

إذا سألت لماذا هذا القول

Bunu niye anlatıyor diye soracak olursanız

إذا كان الفيروس يستخدمك كمضيف

eğer virüs sizi konakçı olarak kullanıyorsa

دعنا نرى إذا كنت تريد

bir bakalım isterseniz

إذا كنت تريد المزيد فسأشحنك

daha fazlasını istiyorsan ben senden ücret alırım

عادة إذا أخبرك صديق بذلك

normalde bunu size bir arkadaşınız söylese

إذا كان هذا هو المعبد

eğer ki burası tapınak ise

إذا لم يكن هناك زلزال ،

eğer ki deprem olmuyorsa artık

إذا وضعنا القنابل في الداخل

içeriye bombalar koysak

إذا لم تكن هياكلنا قوية

eğer ki yapılarımız sağlam değilse

إذا كانت المرأة ملكاً للرجل

Kadının malı varsa erkeğe aittir

إذا كان يبدو لنا مستحيلاً

Bize imkansız gibi geliyorsa

إذا كان هذا التوهين المغناطيسي

eğer ki o manyetik zayıflama

إذا استمرت ، نرى الأقطاب فقط

devam ederse, sadece kutuplarda gördüğümüz

إذا استطعنا مواكبة هذا الوضع

bu duruma ayak uydurabilirsek