Examples of using "الميراث" in a sentence and their turkish translations:
miras eşek olarak geldi çıkarcı akrabalar çoktan etrafını sarmıştı
Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.
nereden geliyor bu miraslar o zaman bilemiyorum şans her halde