Examples of using "لأنّه" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü o annenin odasından çıktığımda
Sami kiliseye gitmiyor çünkü Müslüman.
tekil bir açıdan bakılmasının beni hayal kırıklığına uğratmasıydı.
çünkü babası olmayan arkadaşlarım vardı.
Çünkü sabit bir program yok. Ve...
Müslümanlar sağlık açısından sakıncaları olduğu için domuz eti yemez.
çünkü acele etmemek
Çünkü Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Ateist,
Ama aynı zamanda dayanışıyoruz çünkü bir toplum inşa etmek zorundayız. Çünkü Robinson Crusoe değiliz.
Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.
O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."