Translation of "لأنّه" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "لأنّه" in a sentence and their turkish translations:

لأنّه عندما خرجتُ من غرفة الأم تلك،

Çünkü o annenin odasından çıktığımda

سامي لا يذهب إلى الكنيسة لأنّه مسلم.

Sami kiliseye gitmiyor çünkü Müslüman.

لأنّه كان يُنظر إلى الجاذبية من منظور واحد.

tekil bir açıdan bakılmasının beni hayal kırıklığına uğratmasıydı.

لأنّه كان لدي بعضٌ من الأصدقاءِ بلا آباء

çünkü babası olmayan arkadaşlarım vardı.

لأنّه ليست هناك جداول أعمال ثابتة. في الواقع...

Çünkü sabit bir program yok. Ve...

المسلمون لا يأكلون الخنزير لأنّه لحم فيه خطر.

Müslümanlar sağlık açısından sakıncaları olduğu için domuz eti yemez.

لأنّه أخذ كل ما أحتاجه من وقتي بلا استعجال

çünkü acele etmemek

لأنّه سواء كنّا مسيحيين أو مسلمين، أو يهوديين أو ملحدين

Çünkü Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Ateist,

لكنّنا نتعاون أيضاً، لأنّه علينا خلق مجتمعات. لأنّنا لا نعيش على جزيرة منعزلة.

Ama aynı zamanda dayanışıyoruz çünkü bir toplum inşa etmek zorundayız. Çünkü Robinson Crusoe değiliz.

لأنّه ليس لديّ أطفال... ولا تروق لي قوانين الميراث، وإن تركت الأمر للدولة، فستتدخّل البيروقراطية،

Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.

وقيل آنذاك، "لا تقع انقلابات عسكرية في (الولايات المتحدة) لأنّه لا توجد فيها سفارة لـ(الولايات المتحدة)."

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."