Examples of using "ليس" in a sentence and their turkish translations:
O, mevcut değil.
değil
- Bu önemli değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.
Hiç kız arkadaşı yok.
Ummak bir strateji değildir.
- Bu önemli değil.
- O önemli değil.
- Bu önemli değildir.
Kolay değil.
Ben değilim.
ve böbürlenmiyorum,
Bu değil
Fena değil.
- Bu mutlaka öyle değil.
- Öyle olması şart değil.
Bu benimki değil.
O bir aptal değil.
Önemli değil.
Burada değil!
- Bu benim hatam değil.
- Benim hatam değildir.
O kadar uzak değil.
Yok.
Zamanım yok.
neden geçen yıl değil 10 yıl önce değilde şimdi?
Yapabileceğim bir şey yok.
Hoş bir his değildir.
mücadele etmeyse, çok fazla değil.
tüm bu kötü sonuçlara yol açabilirler,
Anlaşılması çok kolay.
Hiç de öyle değil.
- Benim malzemem yok,
ama arada sırada denemediği bir şey önermek isterim.
Bu hiç adil değil.
Bu bölgede patates yok.
Her zaman kolay değil.
“Ulaşım imkânları yok.”
Neredeyse her zaman hikâye burada son bulur.
Sadece kendi çocuklarımızın atası değil
O kadar da değil.
Tam olarak değil.
Boyun eğmek yeterli olmuyor.
Ama hepsi değil.
Ama bu gece değil.
Avukatınız yok.
Ancak yalnızca sabit değil.
böyle bir oda değil.
Anahtar bir tane değilki
gazetecilik mezunu değil
ama çok ta değil yani
Rakibimiz yok
o yoklar içerisinde
Bu da değil
- Onu masamın üzerine koymayın.
- Onu masama koymayın.
Bu adil değil.
O, dindar değil.
Bu doğal değil.
Kız arkadaşım yok.
Bu bir kaplan değil.
O bir doktor değil.
Hayır, gerçek değil.
Arapça zor değil.
O kadar da zor değil.
Benim bir mazeretim yok.
Adres yanımda değil.
Senin ateşin yok.
Hiç erkek kardeşim yok.
Hiç kız kardeşim yok.
Kıskanç değil.
- Hiç param yok.
- Param yok.
Bahçemiz yok.
Ben zaman için sıkıştım.
Hiç param yok.
Bu ev yeni değildir.
O sigara içmez.
O, Japon değildir.
Hiç kardeşim yok.
- Bizim hiç elektriğimiz yok.
- Elektriğimiz yok.
Tom mutlu değil.
O o değildi.
Biz karışmış değiliz.
Hiç yiyeceğimiz yok.
- Aşk önemli değildir.
- Aşk mühim değildir.
Balık lezzetli değil.
Tom bir melek değil.
Hastane kalabalık değil.
Bu senin işin değil.
Bu mükemmel bir sistem değil.
Mutlaka görürsün.
Jack, burada değil.
Gitmenize gerek yok.
- Yanımda para yok.
- Üzerimde hiç param yok.
Tom evli değildir.
Tom burada değil.
Çalışmak utanç verici değildir.
Fadıl içeride değil.
Fadıl hiç farklı değil.
İslam zor değildir.