Translation of "أطفال" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "أطفال" in a sentence and their turkish translations:

لأن لدينا أطفال

Çoluğumuz çocuğumuz var diye

لكن لديك أطفال.

- Ama çocukların var.
- Ama senin çocukların var.

- أنا متزوج و لديّ أطفال.
- أنا متزوّجة و لديّ أطفال.

Evliyim ve çocuklarım var.

كان لديه 9 أطفال

9 tane çocuğu oldu

"من الأنانية أن تنجبي أطفال."

"Çocuk yapman bencilce olur."

لأنه هناك أطفال مثل سارة.

Sara gibi çocuklarınız olabilir.

أنا أمّ، ولديّ 10 أطفال.

On çocuklu bir anneyim.

ليس لدي أطفال صغار السن.

Küçük çocuklarım yok.

تفرّغ فاضل لمساعدة أطفال الشّوارع.

Fadıl kendini sokak çocuklarına adadı.

لم يكن لدى سامي أطفال.

Sami'nin çocukları yoktu.

سواء كان لديك أطفال أم لا،

Çocuklarınız olsun ya da olmasın,

4 أطفال يغتصبون في كل ساعة.

her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

في كل ساعة يغتصب 4 أطفال.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

4 أطفال يقع اغتصابهم كل ساعة.

her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

ترك توم ورائه ارملة وخمسة أطفال.

Tom arkasında bir dul ve beş çocuk bıraktı.

لدى سامي و ليلى ستّ أطفال.

Sami ve Leyla'nın 6 çocuğu var.

زوج وزوجة بالإضافة إلى طفل أو أطفال.

Bir adam, kadın, çocuk ya da çocuklar.

4 من كل 10 أطفال يتعرضون للاغتصاب.

onundan dördü çocuk.

كما كنتم وأنتم أطفال عندما تكسرون قلم الرصاص،

Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması

نستطيع البدء عن طريق الاهتمام بتعليم أطفال الأشخاص الآخرين...

Başka insanların çocuklarının eğitimini önemsemekle işe başlayabiliriz.

ابنة عضو في مجلس الشيوخ ، وأنجب منها 5 أطفال.

Louise-Antoinette Guéheneuc ile yeniden evlendi

كان لدى ليلى أربعة أطفال من أربعة رجال مختلفين.

Leyla'nın dört farklı erkekten dört çocuğu vardı.

أولئك الذين ليس لديهم أطفال يذهبون إلى تلك المنطقة مرة أخرى

çocuğu olmayanlar ise yine o bölgeye gidiyorlar

إنّ لدينا 90٪ من أطفال أعمارهم 12 عاماً يشاهدون المواد الإباحيّة بشكل منتظم.

12 yaşındaki çocukların %90'ının düzenli olarak porno izlediğini biliyoruz.

لقد قمت بعمل جيد من خلال تربية ثلاثة أطفال صالحين وتزوجك المرأة الصحيحية.

Üç güzel çocuk yetiştirip doğru kadınla evlenmekle iyi iş başardın.

لأنّه ليس لديّ أطفال... ولا تروق لي قوانين الميراث، وإن تركت الأمر للدولة، فستتدخّل البيروقراطية،

Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.