Translation of "حال" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "حال" in a sentence and their turkish translations:

على أي حال

neyse

على أي حال!

neyse!

كيف حال ماري؟

Mary nasıl?

كيف حال الطقس؟

- Hava nasıl?
- Hava durumu nasıl?

كيف حال أخيك؟

Erkek kardeşin nasıl?

كيف حال الوظيفة؟

İş nasıl?

كيف حال أبيك؟

Baban nasıl?

- كنت مغادرا على كل حال.
- كنت مغادرة على كل حال.

Yine de dışarı çıkıyordum.

- كيف حال العمل؟ - بخير.

-İnşaat nasıl gidiyor? -İyi gidiyor.

بأيّة حال، نحقّق تقدّماً.

Neyse, ilerleme kaydediyoruz.

شكراً على أي حال.

Yine de teşekkürler.

من هي على أي حال

O kim zaten?

‫نعم، لست في أفضل حال.‬

Evet, iyi durumda değilim.

حيث كل الإجابات بأية حال.

olduğu öze dönme imkanı...

على أي حال ، هو يعلم

Vardır her halde bir bildiği

على أي حال حدث التغيير،

Neyse ki değişim yaşandı.

كم الساعة على أي حال؟

Her neyse, saat kaç?

- كيف توم؟
- كيف حال توم؟

Tom nasıl?

- على أيّ حال، ليس ذلك مهماً.
- على أية حال، ليس ذاك بالشيء المهم.

Her şekilde olur. Önemli değil.

ولكي نكون جاهزين في حال انقلبنا،

Alabora olma ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için

على كل حال، ولكل تغيير سيحدث،

Herhangi bir durumda, herhangi bir değişimin gerçekleşmesi için

لا يمكننا التحدث ... على أي حال ...

de konuşamıyoruz... neyse...

لن تختفي ولكن على أي حال

yok yok olmaz ama yinede neyse

على أي حال هذا ليس موضوعنا

neyse bizim konumuz değil o

على أي حال كنا نقول الصدر

Neyse sandık diyorduk

على أي حال .. نقول ونواصل حياتنا

neyse.. deyip hayatımıza devam ederiz

لا تخفيه عنك على أي حال

bunu da senden gizlemiyor zaten

وماذا أفعل معهم على أي حال؟

Yine de onlarla ne yapardım?

- كيف حال الجميع؟
- كيف حالكم جميعاً؟

Herkes nasıl?

خذ مظلة معك في حال أمطرت.

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.

قررنا أن نأتي على أي حال.

Her durumda gelmek için kararımızı verdik.

علي أن أنهض على كل حال.

- Bir şekilde kalkmak zorundayım.
- Bir şekilde kalkmam gerekiyor.
- Her halükârda kalkmak zorundayım.

فالمريض يخضع لعلاج تجريبي على أية حال،

ne de olsa hasta klinik araştırmada

لأن في حال كانت اللغة مجرد أداة،

Çünkü dil sadece bir araçsa

أعني أنني فقط وصفت حال عمي ريتشارد،

Yani ben kesinlikle Richard'ı tarif ettim

على أي حال ينبغي أن أتخلى عنها.

Her neyse, futbolu bırakmak zorunda kaldım.

على أي حال، لم أحصل على الدور.

Neyse, işi almadım.

على سبيل المثال، في حال خسارتك المالية:

Örneğin, maddi kayıp:

على أي حال ... كل شيء مشكلة قانونية

neyse... her şey yasalara uygun problem yok

على أي حال دعونا نعود إلى طفولتنا

neyse artık dönelim çocukluğumuza

على أي حال دعونا نعود إلى موضوعنا

Neyse konumuza dönelim

على أي حال ، دعنا لا نحل الموضوع

Neyse konuyu biz dağıtmayalım

ولكن من هو SSI على أي حال؟

İyi de SGK kimin zaten?

في حال نجح هذا الجهد بشكل كامل،

Eğer bu çaba tamamen başarılı olursa

على أي حال، هذا الأمر لا يعنيك.

Her halükarda seni ilgilendirmez.

بأية حال اجتمع مجلس مادورو المليء بالموالين

Ama Maduro'nun yandaşlarıyla dolu meclisi buna rağmen toplandı

الذي لا وجود له على أية حال.

zaten böyle bir şey de yok.

لكن فقط في حال، أتت واحدة بعد سنوات،

bir gün seçme olursa

لكن على أي حال، بدأت رحلتي بعد سنة.

Yine de bu yola çıktıktan bir sene sonra

نتذكر جميعًا خزانة ملابس Fuat على أي حال

gardrop Fuat'ı hepimiz hatırlarız her halde

لا تتذكر فيلم سيد الخواتم على أي حال

yüzüklerin efendisi filmini hatırlamayanınız yoktur her halde

على أي حال دعونا نعود إلى فاتح بورتاكال

neyse dönelim Fatih Portakal'a

ليس مهما جدا على أي حال يا عزيزي

Zaten çok mühim birisi değil canım

حال العسل والشوكولاتة اللذان سيختفيان من حياتنا ايضاً

bal ve çikolatanın hayatımızdan kaybolması gibi kahve de yok olacak,

- ما الذي حصل لأختك؟
- ما حال أختك الآن؟

Kız kardeşine ne oldu.

قررت دانية البقاء مع فاضل في أية حال.

Dania yine de Fadıl'a sadık kalmaya karar verdi.

‫هذا المنجم المهجور‬ ‫حال عدم استقراره دون العمل فيه،‬

Bu terkedilmiş maden, içindeki tünelin çökmesine

على أي حال ، دعنا نعود إلى الجمعية التاريخية التركية.

neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna

لا أحد يعرف قصة الزيز والنمل على أي حال

ağustos böceği ile karıncanın hikayesini bilmeyen yoktur her halde

على أي حال ، لن يكون العالم على قيد الحياة.

her halde dünya da canlı kalmazdı.

ولكن كيف يمكن للنمل اكتشاف هذا على أي حال؟

ama her şeye rağmen bir karınca bunu nasıl keşfedebilir ki?

بحسب الرقم المتوقع في حال الذوبان الكامل لجليد القطبين?

? Kahve yok, çikolata yok. Küresel ısınmanın etkileri sadece dünya haritasını

حال استمر ازدياد الاحتباس الحراري فهي تعتمد على درجة

bağlı olduklarından, küresel ısınma artmaya devam ederse

أنت لم تُرِِد أن تدرس أبداً على أي حال.

Zaten sen hiç çalışmak istemedin.

"إخوتي الأعزاء آمل أن تصلكم هذه الرسالة في أحسن حال.

Sevgili kardeşlerim, umarım iyisinizdir.

على أي حال ، سأعود إلى هذه المشكلة قريبًا إبراهيم موتيفريكا

neyse bu konuya birazdan geri geleceğim İbrahim Müteferrika

هذا الحدث هو أوضح مؤشر على الانهيار على أي حال

Zaten bu olay çöküşün en net göstergesidir

‫تقترب منها حاملة درع.‬ ‫ترفع الدرع في حال تعرّضها لهجوم.‬

Kalkanıyla yaklaştı ve saldırırsa diye kalkanını havada tuttu.

قادرة على تنفيذ مهامها. وفي حال رفض البرلمان فعليهم العودة

görevlerini yerine getirebilmesi için onaylaması gerekir . Parlamentonun reddetmesi durumunda,

المنقولات حال الانفصال والطلاق ومن هنا اقترح مهران ان يكون

tüm listesini iade etmekle yükümlü bir beyanda ve buradan,

‫ليس لديها مفتاح يدفعها إلى القتل‬ ‫كما هو حال البشر والشمبانزي.‬

İnsanlar veya şempanzeler gibi öldürme içgüdüleri yok.

‫هناك الكثير من الأخشاب الميتة حولنا‬ ‫وسنكون في خير حال، سنتدفأ.‬

ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.

بأيّة حال، بعد 4 أو 5 أيام، كنّا نعمل في الشارع.

Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.

كلنا نعرف كيف ننظر إلى المسلمين في العالم على أي حال

zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz

شمال افريقيا وتكون من من ثروات البلاد النفطية في حال نجحت

ve başarılı olursa ülkenin petrol zenginliklerinden biri olmak

على البشرية. وفي حال انتشاره في مكانٍ ما يجب التحرك عاجلاً.

Onu durdurmak için. Guardian gazetesi, Nepal'in dünyadaki en bulaşıcı ve ölümcül on salgından

سيكون في حال اكتماله عاشر اكبر ميناءٍ في العالم وسيسمح برسو

büyük ticari gemilerin ona yanaşmasına izin verecek

بعد نحو ثمانين عاماً حال استمرت التغيرات المناخية جراء الاحتباس الحراري

etmesi nedeniyle deniz suyunun sürünmesi,

الغارقة. كما هو حال دولٍ اخرى على امتداد قارات الارض. كثيرٌ

su basmış eyaletlere dönüşecek . Dünya kıtalarındaki diğer ülkelerde olduğu gibi.

بعنوان ماذا يحدث في حال ذوبان ثلوج القطبين? لم يكن اكثر

Diğer araştırma makalelerinden daha iyimser değildi .

مجزرة حال ارتفاع مستوى مياه البحار الى مترين او عشرة امتار.

demektir . Beklenen rakama göre, kutup buzunun tamamen erimesi durumunda

‫يجب أن ألزم الحذر في حال إن كان هناك...‬ ‫أي شيء هنا.‬

Burada bir şey olması ihtimaline karşın dikkatli olmalıyız.

وكان ذلك في عام 2001، في حال عدم تمكنك من ملاحظة تجاعيدي.

kırışıklarımdan anlaşılmıyorsa 2011 yılıydı.

أوه لم يلمسوا أحدا لكنهم قالوا دعنا نقول سنقولها على أي حال

aman kimseye dokunmasın ama yine de söyleyeceğimizi söyleyelim dediler

على أي حال ، لا يزال لدينا الكثير للذهاب إلى وكالة ناسا. الكثير!

neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!

الناس الذين لديهم مثل هذه الأكاذيب يلاحظون في المجتمع على أي حال

bu kadar yalan ile içli dişlı olan insan ise toplumda fark ediliyor zaten

‫إذ عادت أذرعها لا تمسك بشيء‬ ‫في حال إذا اضطرّت إلى التراجع.‬

Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.

سيحدث في حال بدأ العمل على تدشينه وهو الامر الذي لم يحدث.

her şey, işin açılışında başlarsa gerçekleşir, ki bu gerçekleşmez.

لكن هناك مئات الملايين من الأشخاص الذين يشاهدون في المنزل على أي حال،

fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar

على أي حال ، تذكرنا ألعابنا ، تذكرنا تلك الأيام وأعتقد أننا سعداء على الأقل

neyse o oyunlarımızı hatırladık o günlerimizi hatırladık ve mutlu olduğumuzu düşünüyorum en azından