Translation of "تركت" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "تركت" in a sentence and their turkish translations:

تركت زوجتي.

Hanımımı terk ettim.

لم تركت وظيفتك؟

Neden işini bıraktın?

هل تركت إكرامية؟

Bahşiş bıraktın mı?

تركت لك ملاحظة.

- Sana bir not bıraktım.
- Size bir not bıraktım.

لمَ تركت وظيفتك؟

Mesleğini neden bıraktın?

أين تركت حذاءك؟

Ayakkabılarını nerede bıraktın?

لقد تركت أنوارك مفتوحة.

Işıkları açık bıraktın.

تركت بطاقتي في المنزل.

Ben kartımı evde bıraktım.

هي تركت توم يذهب.

O, Tom'un gitmesine izin verdi.

تركت لي أمي رسالة.

Annem bana bir mesaj bıraktı.

تركت قفازيها في السيارة.

O, eldivenlerini arabada bıraktı.

تركت الباقي عليه وخرجت.

Artanını ona bıraktım ve dışarı çıktım.

تركت إصبعي يجول تحت الكلمات.

kelimelerin altında parmağımı gezdirirdim

ولسوء الحظ تركت آمالي تنكسر.

ve ne yazık ki umutlarımın kırılmasına izin vermişim.

التي تركت عند معركة كوسوفو

iktidar boşluğunu engelledi.

- أقلعت عن التدخين.
- تركت التدخين.

- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmeyi bırakıyorum.

منذ أن تركت وظيفتي كتاجر مشتقات

Öğrencilerin matematiği öğrenmelerine yardım etmek adına

‫وذلك حين تركت الوكر وأصابها الخوف.‬

İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.

تركت ملاحظة على بابك صباح اليوم.

Bu sabah kapınıza bir not bıraktım.

سيدي، لقد تركت ولاّعتك على الطاولة.

Bayım, çakmağınızı masada unuttunuz.

تركت والدتي المدرسة في مرحلة مبكرة جدًا

Annem okulu oldukça erken bıraktı.

كان من الأحسن لو تركت العمل اليوم.

Bugün işten uzak dursan iyi olur.

تركت ليلى مفاتيحها و هاتفها في سيّارتها.

Leyla, anahtarlarını ve telefonunu arabasında bıraktı.

- لهذا تركت وظيفتي.
- هذا هو سبب تركي لوظيفتي.

İşi bırakmamın nedeni budur.

وهذا هو ما قصدته عندما قلت أنني تركت الكوميديا.

Komediyi bıraktığımı söylerken bunu kastetmiştim.

يذكر أن الآمال تركت فقط لوتو لسباق الخيل اليانصيب

umutların sadece loto toto piyango at yarışına kaldığından bahsedildi

وقد تركت لنا هذه الخيارات اثنين من الآثار الجانبية الخطيرة.

Bu seçimler aslında bizi iki tehlikeli yan etkiyle bıraktı.

خمسمائة بناءٍ يمكن ان نسميها ناطحات سحاب. تركت اثراً مشرقاً

Araplar ve dünya üzerinde sonsuza kadar parlak bir iz bıraktı

تركت مأساة أبولو 1 الصورة العامة لناسا في حالة يرثى لها.

Apollo 1'in trajedisi, NASA'nın kamuoyundaki imajını paramparça etti.

لقد تركت آمالي تنكسر في جزء كبير من حياتي، لكن في كل مرة كنت

Hayatımın o kadar büyük bir bölümünde umutlarımın kırılmasına izin verdim ki,

لأنّه ليس لديّ أطفال... ولا تروق لي قوانين الميراث، وإن تركت الأمر للدولة، فستتدخّل البيروقراطية،

Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.