Examples of using "تركت" in a sentence and their turkish translations:
Hanımımı terk ettim.
Neden işini bıraktın?
Bahşiş bıraktın mı?
- Sana bir not bıraktım.
- Size bir not bıraktım.
Mesleğini neden bıraktın?
Ayakkabılarını nerede bıraktın?
Işıkları açık bıraktın.
Ben kartımı evde bıraktım.
O, Tom'un gitmesine izin verdi.
Annem bana bir mesaj bıraktı.
O, eldivenlerini arabada bıraktı.
Artanını ona bıraktım ve dışarı çıktım.
kelimelerin altında parmağımı gezdirirdim
ve ne yazık ki umutlarımın kırılmasına izin vermişim.
iktidar boşluğunu engelledi.
- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmeyi bırakıyorum.
Öğrencilerin matematiği öğrenmelerine yardım etmek adına
İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.
Bu sabah kapınıza bir not bıraktım.
Bayım, çakmağınızı masada unuttunuz.
Annem okulu oldukça erken bıraktı.
Bugün işten uzak dursan iyi olur.
Leyla, anahtarlarını ve telefonunu arabasında bıraktı.
İşi bırakmamın nedeni budur.
Komediyi bıraktığımı söylerken bunu kastetmiştim.
umutların sadece loto toto piyango at yarışına kaldığından bahsedildi
Bu seçimler aslında bizi iki tehlikeli yan etkiyle bıraktı.
Araplar ve dünya üzerinde sonsuza kadar parlak bir iz bıraktı
Apollo 1'in trajedisi, NASA'nın kamuoyundaki imajını paramparça etti.
Hayatımın o kadar büyük bir bölümünde umutlarımın kırılmasına izin verdim ki,
Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.