Translation of "إنقاذ ‬" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "إنقاذ ‬" in a sentence and their turkish translations:

هدفنا هو إنقاذ مستقبلنا

Amacımız geleceğimizi kurtarmak

كانت مهنته إنقاذ حياة الناس،

Mesleği insanların hayatını kurtarmaktı

لذا كنا نحاول إنقاذ نظرية الاصطدام العملاق.

Bu yüzden, dev çarpışma teorisini kurtarmaya çalışıyorduk.

أنت الواحد والوحيد الذي يستطيع إنقاذ العالم.

Dünyayı kurtarabilecek tek kişi sensin.

لذلك يتم بعد ذلك إنقاذ جميع Jomsvikings الآخرين.

Böylece diğer Jomsviking'ler kurtulur.

أعتقد أننا نستطيع ذلك إذا استطعنا أولًا إنقاذ مدارسنا.

ve cevabımız "Evet, kurtarabilirler, eğer önce biz okullarımızı kurtarırsak."

الولايات المتحدة وبعض البلدان الأخرى جعلت إنقاذ الأرواح جريمة،

ABD ve başka ülkeler hayat kurtarmayı suç sayıyor

‫تم إنقاذ الناس من الأحراش ‬ ‫ومن الصحاري ومن الجبال.‬

İnsanlar ormanlardan, çöllerden ve dağlardan kurtarıldılar.

سيصبح، عن طريق إنقاذ 160000 شخص خلال الخمس سنوات القادمة،

önümüzdeki beş yıl boyunca 160.000 kişinin de çıkarılmasıyla

كان لابد من إنقاذ قواته من قبل فيلق المارشال لانز.

Askerlerinin Mareşal Lannes'ın birlikleri tarafından kurtarılması gerekiyordu.

‫ما أسرع طريقة لهبوط هذا الجرف،‬ ‫بحيث نتمكن من إنقاذ "دانا"؟‬

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

محاولة إنقاذ من الحامية في نيكوبوليس أثناء الهجوم على موقع بايزيد.

Bayazid'in konumuna hızla saldırdılar. korkmuşlardı.

‫إنها كلبة رائعة.‬ ‫اسمها "دانا"، وهي كلبة إنقاذ ‬ ‫من فصيلة "سان برنار".‬

O inanılmaz bir kız.  Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.

‫إن كنت ما زلت تعتقد إنه بوسعك ‬ ‫إنقاذ "دانا" من هنا اضغط "أعد المحاولة".‬

Dana'yı buradan kurtarabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.