Translation of "الناس" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "الناس" in a sentence and their turkish translations:

أيها الناس، أيها الناس،

Arkdaşlar, arkadaşlar.

الناس

halkın

الناس يحبونني.

İnsanlar beni seviyor.

الناس يخطئون

İnsanlar hata yapar.

فالاقتصاد هو الناس.

Ekonomi insan demektir.

الكثير من الناس،

Birçok insan.

نتعلم من الناس

insanlardan öğreniyoruz

هؤلاء الناس الجميلون

o güzel insanlar

الناس خداع ناسا

Nasa'nın insanları kandırarak

ومازال الناس هناك.

ve içinde hâlâ insanlar var.

الناس يحبون الحرية.

İnsanlar özgürlüğü sever.

ضحك الناس عليه.

İnsanlar ona güldü.

واذهب للخارج وقابل الناس."

ve dışarı çıkıp insanlarla buluş."

حينئذٍ سيبحث الناس عنك.

ve insanlar seni bulacaktır.

وعندما ينظر الناس إلينا،

Ve insanlar baktığında,

الناس يسعون لصناعة الفرق.

İnsanlar farklılık yaratmayı önemser.

لكن الناس عديمو الخبرة،

Ama deneyimsiz insanlar;

‫سيفيد الكثير من الناس.‬

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

سيتوقع الناس المزيد منهم

onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.

بعض الناس يرفضون مصافحتي.

Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.

عندها يتركني الناس وشأني،

ve insanlar beni yalnız bırakacaktı

الناس الذين نفذوا السياسة

Politikayı uygulayan kişilerin

هؤلاء الناس سيتأثرون مباشرة.

direkt olarak etkilenecek.

أيضًا من أجل الناس.

ve uzun süre ayakta kalacak bir binadır.

سيختارنا الناس بشكل أكبر.

daha fazla insan bizi seçecektir.

سأل الناس أشياء مثل،

İnsanlar şu gibi şeyler sordu:

‫لقد حيّرت الناس لقرون.‬

Yüzyıllar boyu çözülemeyen bir bulmaca.

ليس من عمل الناس،

Başkalarının emeğiyle bile değil,

‫بعض الناس حالفهم الحظ.‬

Bazılarının şansı yaver gitmiş.

نرى الناس يستخدمون الأعواد،

ve fırça yerine çubuk kullanan insanlar görüyoruz,

لماذا يطيع الناس القانون.

neden kurallara uyduğuna ilişkin gerekçe.

أن الناس سيكونون راضين

mahkeme kararlarından

كان الناس يعانون ويصارعون،

İnsanlar zorluk ve acı çekiyordu,

حان الوقت لتنمو الناس

Arkadaşlar, büyüme zamanı.

يقول الناس في أوروبا

Avrupa'da ki insanlar şunu söylüyor

من أجل مصالح الناس

insanların çıkarları uğruna

يخبر الناس يرتدون فاس

başına fes takmış kişiler anlatır

عملية أعدها بعض الناس

belli kişilerce hazırlanan operasyon

مضغ الناس من الخلف

arkasından insanları çiğnemesi

يستمتع الناس بأشياء كثيرة

insanlar birçok şeyden haz duyarlar

طريقة إقناع الناس بالكذب

insanları bir yalana inandırmanın yolu ise

وإذا كان الناس جامعون

ve insanlar avcı toplayıcı ise

كرجل يسخر منه الناس

İnsanların dalga geçtiği adam olarak

الكثير من الناس حساسون

Bir çok insan duyarlı tabi

ونأمل، عندما يأتي الناس،

Umarım, insanlar geldikçe

كل الناس سيموتون حتماً.

Bütün insanlar ölmeli.

اجتمع الناس في المتنزه.

İnsanlar parkta toplandı.

هذا ما يقوله الناس.

İnsanların söylediği şey bu.

أَضْحَك الناس على أستاذه.

O, hocasını aptal yerine koydu.

بإمكان الناس أن يروه.

İnsanlar onu görebiliyordu.

وهذا ما يراه معظم الناس.

Çoğu insan bu şekilde ilişkilendirir.

يخطئ الناس الحكم بعمري وأصلي.

İnsanlar yaşımı ve kökenimi yanlış değerlendirirler.

التي يحافظ عليها الناس بشدة

bu pozitif görüntü üzerinde çalışmak yerine,

فيمكنني تصور بعض الناس وهم

Buradaki bazı insanların düşüncelerini tahmin edebiliyorum

كل هؤلاء الناس كانوا مقيمين.

Bu insanların hepsi hareketsizdi.

أعاد الناس تنظيم ومركزة السلطة.

insanlar gücü yeniden düzenledi ve bir bakıma merkezleştirdiler.

يهاجر الناس بسبب تغير المناخ،

insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

كانت مهنته إنقاذ حياة الناس،

Mesleği insanların hayatını kurtarmaktı

الناس الذين عاشوا في 2018.

2018'deki insanları sorarlar.

فقدَ الآلاف من الناس أرواحهم،

Binlerce insan hayatını kaybetti,

ثمّة كثير من الناس يحبونك

Bizi sevecek bir sürü insan

‫يخسر الناس أطرافهم بسبب الكزاز.‬

ve insanlar tetanos yüzünden uzuvlarını kaybediyorlar.

يعتني الناس بك بشكل مختلف.

insanlar size farklı davranıyor.

الناس متأكدون أنه اختبار لشخصيتي،

İnsanlar, hastalığımın, kişiliğim için bir test

منفتحين على الناس بقدر الإمكان.

ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek.

حُفرت الخنادق بين الناس، نعم،

Tarih boyunca insanlar birbirlerinin kuyusunu kazdılar

مكان آخر من أجل الناس.

İnsanlar için başka bir yer daha.

لماذا لا يقدّر الناس التقدم؟

İnsanlar niçin ilerlemenin kıymetini bilmiyor?

والنجاح حيث حاول الناس وفشلوا.

İnsanların denediği, ama başarısız olduklarını başarmak için.

يقول الناس أنني شخصاً لطيفاً...

İnsanlar iyi biri olduğumu söylüyor...

لكن الناس تتعود الأمر ثم --

fakat insanlar buna alışıyor ve sonra

أترون، عندما يفهم الناس السؤال،

İnsanlar soruyu anladığında

يراك الناس كيف تحترم الآخرين

İnsanlar diğerlerine saygılı olduğunu gördüğünde,

وثانياً، سيبتعد الناس المملون عنك.

İkincisi, sıkıcı insanları uzaklaştırır.

قام الناس بهذه التجربة حقيقة.

İnsanlar bu deneyi gerçekten yaptı.

والرغبة في الصلاة في الناس

ve insanlardaki Ayasofya'da namaz kılma isteği

كيف يأمل الناس من القتلة

halk katillerden nasıl medet umabilir

بالنسبة لبعض الناس ، هذا جدي.

Kimilerine göre de ya bu benim dedem ya

قد يكون الناس تحت دنت

yahu insanlar göçük altında kalmış olabilir

الناس مع القليل من الضمير

birazcık bile vicdanı olan insanların

نستسلم بسبب الناس من حولنا

çevremizdeki insanlar yüzünden vazgeçeriz

كثير من الناس في المنزل

Bir çok insan evinde

هؤلاء الناس دون أي خوف

O insanlar korkmadan canı pahasına

الإكليل من الاختناق يقتل الناس

Korona boğarak öldürüyor insanları

الفيروس لا ينتقل الناس يتداولون

Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor

كثير من الناس يقومون بذلك.

Çoğu insan bunu yapar.

كيف آثار الكويكب ستقتل الناس

asteroit etkileri insanları nasıl öldürür?

قلت: "هل تنصح الناس بهذا؟"

Dedim ki ''Bunu tavsiye ediyor musunuz insanlara?''

هل يتهمك الناس بأنك سطحي؟

İnsanlar seni hiç yüzeysel olmakla suçlar mı?

اعتقد بعض الناس في الثمانينات،

1980'lerde bazıları şöyle düşündü,

لا أحب أن يكلمني الناس.

Ben konuşulmaktan hoşlanmam.

بعض الأحيان عندما يسمع الناس هذا،

Bazen insanlar bunu duyduğunda

لا تخبركم عن كيفية تفكير الناس،

insanların nasıl düşündüğüyle ilgili bir şey söylemez,

ما هي ثقافة ومجتمع هؤلاء الناس،

ve kültürden geldiklerini ve bizim çevremiz, kurallarımız,

وهذا غالبا يقنع عقول بعض الناس.

övdüğünü söylüyor.