Translation of "Hüküm" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Hüküm" in a sentence and their spanish translations:

Adalet hüküm sürecek.

La justicia prevalecerá.

Titanikte panik hüküm sürer.

El pánico reina en el Titanic.

Sokakta karışıklık hüküm sürüyor.

En la calle impera el desorden.

Kral ada üzerinde hüküm sürdü.

El rey reinó sobre la isla.

Dünyada en güçlü hüküm nedir?

¿Cuál es la oración más poderosa del mundo?

Tom hüküm giymiş bir suçlu.

Tom es un criminal convicto.

Hemen hüküm vermeyelim, olur mu?

No saquemos conclusiones precipitadas, ¿de acuerdo?

Zorunlu asgari hüküm on yıldır.

La pena mínima obligatoria es de diez años.

çıktı ve tekrar dünyada hüküm sürdü

salió y reinó en el mundo otra vez

Cenaze yolu boyunca sessizlik hüküm sürdü.

El silencio se mantuvo durante todo el cortejo fúnebre.

Oturma odasında korkunç bir kaos hüküm sürüyor.

En el cuarto de estar reina un caos horrible.

Bu pazarda hüküm sürmek için neredeyse hiçbir şey yapmadı.

no se ha hecho casi nada para controlar este mercado.

Kralların ve kraliçelerin dünyada hüküm sürdüğü bir zaman vardı.

Hubo una época en que reyes y reinas dominaban el mundo.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.

Los diferentes modos de culto que prevalecieron en el mundo romano fueron todos consideraros por el pueblo como igualmente verdaderos, por el filósofo como igualmente falsos, y por el magistrado como igualmente útiles. Y así la tolerancia produjo no sólo la indulgencia mutua, sino incluso la concordia religiosa.