Translation of "Yıldır" in Dutch

0.030 sec.

Examples of using "Yıldır" in a sentence and their dutch translations:

Binlerce yıldır,

Duizenden jaren lang

Son birkaç yıldır

De laatste paar jaar

Beş yıldır evliyiz.

We zijn vijf jaar getrouwd.

Üç yıldır Japonya'da.

Hij is al drie jaar in Japan.

Babam on yıldır hasta

Mijn vader is al een decennium lang ziek,

Onlar dört yıldır evliler.

Ze zijn 4 jaar getrouwd.

Çin yüzlerce yıldır soyutlanmıştır.

China is honderden jaren geïsoleerd geweest.

Beş yıldır İngilizce çalışıyorum.

Ik heb vijf jaar Engels gestudeerd.

O üç yıldır Japonya'da.

- Hij is al drie jaar in Japan.
- Hij is drie jaar in Japan geweest.

Onlar on yıldır evliler.

Ze zijn tien jaar getrouwd.

Üç yıldır Tom'u görmedim.

Ik heb Tom al drie jaar niet meer gezien.

Üç yıldır Fransızca öğreniyorum.

Ik leer al drie jaar Frans.

Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.

Ik woon al drie jaar in Boston.

On yıldır burada çalışmaktayım.

Ik heb hier tien jaar gewerkt.

Beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.

Ik woon al vijf jaar in Canada.

Birkaç yıldır burada çalışıyorum.

Ik werk hier al een aantal jaar.

Kaç yıldır judo çalışıyorsun?

Hoeveel jaar leer je al judo?

Liz 8 yıldır ölü.

Liz is al acht jaar overleden.

Otuz yıldır burada yaşıyorum.

Ik heb hier dertig jaar gewoond.

Üç yıldır Kobe'de yaşıyor.

Hij heeft drie jaar in Kobe gewoond.

İki yıldır Çince çalışıyorum.

Ik leer nu twee jaar Chinees.

Binlerce yıldır burada olan topluluklar

Gemeenschappen die al duizenden jaren bestonden,

Bunu son sekiz yıldır yapıyorum.

Ik doe dit nu acht jaar.

Ben beş yıldır İngilizce öğrenmekteyim.

Ik heb vijf jaar Engels gestudeerd.

Beş yıldır Peru'da olduğumuzu söyledik.

We hebben gezegd dat we vijf jaar in Peru zijn geweest.

On yıldır yurt dışında yaşıyorum.

Ik heb tien jaar in het buitenland gewoond.

Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.

Mijn familie woont daar al twintig jaar.

Beş yıldır bu şehirde yaşıyor.

Ze woont al vijf jaar in deze stad.

Bu müze beş yıldır kapalı.

- Dit museum is al sinds vijf jaar gesloten.
- Dit museum is reeds vijf jaar gesloten.
- Dit museum is sinds ruim vijf jaar dicht.

Kaç yıldır Fransızca eğitimi görüyorsun?

Hoeveel jaar leer je al Frans?

Tom yaklaşık otuz yıldır öğretmendi.

- Tom was bijna dertig jaar lang leraar.
- Tom heeft bijna dertig jaar als leerkracht gewerkt.

Neredeyse bir yıldır Tom'u görmedim.

Ik heb Tom al bijna een jaar niet gezien.

Sözlü gelenek yüzlerce yıldır vardır.

Orale traditie heeft al honderden jaren bestaan.

Ben şimdi 13 yıldır Dubai'deyim.

Ik ben nu 13 jaar in Dubai.

Sami tam bir yıldır Müslüman.

Sami is een heel jaar moslim geweest.

Ekibimiz son birkaç yıldır çok yoğundu,

Ons team werkte de afgelopen jaren hard

Bazı rakipleri 30 yıldır geliyor buraya.

Sommige rivalen komen hier al langer dan 30 jaar.

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

Hij bouwt al 53 jaar wegen.

Bir yıldır seyahat için para biriktiriyorlardı.

Ze hebben een jaar gespaard voor de reis.

O şimdi bir yıldır Almanca öğreniyor.

Ze is al een jaar Duits aan het leren.

Bu şömine neredeyse yüz yıldır kullanılmıyordur.

Deze haard is zeker in geen honderd jaar gebruikt.

Dört yıldır Rio de Janeiro'da yaşıyorum.

Ik woon al vier jaar in Rio de Janeiro.

Tom üç yıldır benim için çalışıyor.

Tom heeft drie jaar voor mij gewerkt.

10 yıldır ilk kez memleketime gittim.

Voor het eerst in tien jaar ben ik teruggekomen naar mijn thuisstad.

Üç yıldır bir garson olarak çalışıyorum.

Ik heb drie jaar als ober gewerkt.

Bu yanardağ yüzlerce yıldır aktif değildir.

Deze vulkaan is al honderden jaren inactief.

Tom üç yıldır maaş zammı almadı.

Tom heeft al drie jaar geen opslag gehad.

Son birkaç yıldır bir filo okyanus dronu

Sinds enkele jaren is een vloot van oceaan-drones

Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.

Hij creëert getijden die al miljarden jaren voor eb en vloed zorgen.

Sekiz yıldır ilk kez yüz yüze tanışıyorlardı.

Het was de eerste keer dat ze elkaar in acht jaar ontmoetten.

Bu yerleşimin kaç yıldır var olduğunu bilmiyorum.

Ik weet niet hoe oud deze nederzetting is.

Tom, yaklaşık üç yıldır bizim için çalışıyor.

Tom werkt al ongeveer drie jaar voor ons.

Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.

De beschaving bloeit al honderden jaren in dit verborgen land.

Son otuz yıldır her Noel'i birlikte geçirdik.

We hebben de afgelopen dertig jaar elke Kerstmis samen doorgebracht.

Tom'un yıllık maaşı son üç yıldır aynı.

Toms jaarsalaris is de afgelopen drie jaar hetzelfde gebleven.

Bu kullanıcı iki yıldır çevrim içi olmamış.

Deze gebruiker is al twee jaar niet online geweest.

Birkaç yıldır öğretmen maaşlarının bir bölümünü ben karşılıyorum.

Ik sponsor al een paar jaar de salarissen van een aantal leraren.

Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.

Hij had drie jaar in de fabriek gewerkt toen het ongeluk voorkwam.

Tom ve Mary'nin on yıldır birlikte olduklarına inanamıyorum.

Ik kan niet geloven dat Tom en Maria al tien jaar samen zijn.

Yüzlerce yıldır hiç kimse o cehennemi çölü geçmedi.

Niemand heeft die helse woestijn in honderden jaren overgestoken.

Bir sonraki Noelde üç yıldır birbirimizi tanıyor olacağız.

We kennen elkaar al drie jaar met Kerstmis.

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

Het is net een gigantisch onderwaterbrein dat miljoenen jaren werkt.

- Liz sekiz yıldır ölüdür.
- Liz öleli sekiz yıl oldu.

Liz is al acht jaar overleden.

- O beş yıldır ölüdür.
- O, beş yıl önce öldü.

Hij stierf vijf jaar geleden.

Ben ona neredeyse yirmi yıldır ayda bir kez yazdım.

Ik heb hem elke maand een keer geschreven gedurende bijna twintig jaar.

- O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
- Otuz yıldır müzik öğretiyor.

Ze heeft dertig jaar lang muziekles gegeven.

2 yıldır Çince öğrenmeme rağmen hala bilmediğim birçok sözcük var.

Hoewel ik 2 jaar Chinees gestudeerd heb, zijn er nog veel woorden die ik niet ken.

Son altı yıldır okulda İngilizce öğrenmeme rağmen, hâlâ onu konuşmada iyi değilim.

Hoewel ik de laatste zes jaar Engels op school heb geleerd, kan ik het nog steeds niet goed spreken.

Gerçek şu ki, golf neredeyse yüz yıldır bu tartışmanın bir versiyonuna sahipti.

De waarheid is dat golf al bijna honderd jaar dit debat voert,