Translation of "Getirmek" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Getirmek" in a sentence and their spanish translations:

- Tom'u buraya getirmek istiyorum.
- Tom'u buraya getirmek isterim.

Quiero traer aquí a Tom.

Bir hediye getirmek gereksiz.

No es necesario traer un regalo.

O, barış getirmek için çalıştı.

Él trató de traer la paz.

Askerler emirlerini yerine getirmek zorundadır.

Los soldados deben cumplir sus órdenes.

Öğle yemeğini getirmek zorunda değilsin.

No necesitas traer tu almuerzo.

Amacım onu olması gereken hâle getirmek.

sino más bien de mantenerlo como debe ser.

Ama bunu bir meslek hâline getirmek istemedim.

Pero no quería que esa fuera mi profesión.

Daha kolay hâle getirmek istediğiniz kararlar için düzenleyin.

Planifiquen para hacer elecciones que desean hacer más fáciles.

Ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.

pero me tomará tiempo ir por el agua.

Tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.

es reunir a todas las partes interesadas para trabajar juntos.

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

Lo envió para darle a Thormod su deseo de poder unirse a Olav.

Öğretmenim emellerimi yerine getirmek için beni teşvik etti.

Mi profesor me animó a cumplir mis ambiciones.

Lütfen arkadaşlarından bazılarını partiye getirmek için emin ol.

Haz el favor de traerte a algunos de tus amigos a la fiesta.

Partime gelebilirsin ama bana bir hediye getirmek zorundasın.

Podés venir a mi fiesta, pero tenés que regalarme algo.

Gece gündüz. Tatillerde. Fabrikayı işe yarar hale getirmek için

Trabajábamos día y noche, durante días feriados,

Yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.

de lugares tan diferentes, es un milagro.

Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.

Ella arregló sus ropas viejas para que se vean más a la moda.

Yani dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek demek.

es decir, hacer del mundo un mejor lugar.

Onu uygun hale getirmek için tablonun yüksekliğini değiştirmek zorunda kalacaksın.

Tendrás que modificar la altura de la mesa para que quepa.

Dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ne yapabileceğimize odaklanmalıyız.

en lo que podemos hacer por los demás y en hacer del mundo un mejor lugar.

Onun yerine Vlad'ın kardeşi ve babasının katlinden sorumlu oalnlardan biri olan 3.Dan'ı getirmek isterler.

Dan III, uno de los hombres detrás del asesinato del padre y hermano de Vlad.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

Queremos llevar los útiles lingüísticos al siguiente nivel. Queremos ver evolución en el marco del aprendizaje de lenguas. Y eso no puede conseguirse sin recursos lingüísticos libres, que no se pueden construir sin una comunidad, que a su vez no puede contribuir sin plataformas eficientes.

- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?

Como te queremos, estamos actualizando Tatoeba para brindarte una mejor experiencia de usuario. ¿Ves? Te queremos, ¿no es cierto?