Translation of "Dolayısıyla" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Dolayısıyla" in a sentence and their spanish translations:

Dolayısıyla

porque

Dolayısıyla çalışmaya başladık.

Y bueno, empezamos a trabajar,

Dolayısıyla rüzgar esmiyordu

por lo tanto el viento no soplaba

Dolayısıyla hazırlıklara başladı.

Entonces comenzó a hacer preparativos.

Dolayısıyla haber değerleri vardır.

son noticia.

Dolayısıyla bir amacı yok

Entonces no tiene ningún propósito

Bölgede yaptığı etki dolayısıyla

por el efecto que tiene en la región

Yani dolayısıyla güneş doğduğunda

entonces cuando sale el sol

Dolayısıyla, burada bir dakika boyunca

Lo que me gustaría hacer por un minuto,

Dolayısıyla 32 yaşındaki bu baba

Y ese padre de 32 años fue enviado a "The Boat",

Ve dolayısıyla, opiyat bağımlısı olan kişiler

A su vez, es el motivo por el que los adictos a los opiáceos

Dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri

y debido a eso ahora podemos derivar estas sorprendentes identidades

Dolayısıyla bir ilişki, bir aşk varsa

y entonces cuando aparece una relación, un afecto,

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

Y debe ser algo muy liviano.

Ve yönetimde dolayısıyla ortak şekilde yapılıyor

Y se realiza conjuntamente en gestión

Dolayısıyla DNA'yı yüz tanıma teknolojisi ile eşleştirirseniz

Si le agregan ADN a la tecnología de reconocimiento facial,

Dolayısıyla, bence iletişim becerileri, sade bir dil,

Así que yo creo que fue esa condición entre comunicación, lenguaje sencillo

Sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

y ven un reflejo distante

Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.

Entonces, esta es la línea norte-sur.

O bir Alman. Dolayısıyla yalan söylüyor olmalı.

Es alemana, tiene que estar mintiendo.

Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor.

Es muy difícil para ellas darse cuenta de su capacidad de liderazgo,

Dolayısıyla, hem erkek hem de kadın risk sermayedarlarının

Teniendo en cuenta que tanto inversores como inversoras

O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.

Es un ser vivo, así que claro que caga.

İşte herkesin zamanı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendi zamanı içerisinde bir çok şimdisi vardır.

El tiempo de cada persona es diferente el uno del otro. Entonces hay muchos ahora en su tiempo.

- Yağmurdan dolayı maç iptal edilebilir.
- Yağmur dolayısıyla maç iptal edilebilir.
- Yağmur yüzünden maç iptal edilebilir.

Es posible que el partido de fútbol se suspenda a causa de la lluvia.

- Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
- Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
- Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

No pude salir de mi cochera porque había un vehículo en medio del camino.

- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

Puede que ella rechace hablar contigo porque está de muy mal humor.