Translation of "Düşünerek" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Düşünerek" in a sentence and their spanish translations:

Çoğu kez, acılarını dindirebileceğimizi düşünerek

Generalmente, nos apresuramos a reconstruir estos lugares

Ama en sonunda düşünerek mantığıma oturttum.

Pero finalmente lo racionalicé pensando

Bütün günü onun hakkında düşünerek geçirdim.

Pasé todo el día pensando en ella.

Tom bütün vaktini Mary'yi düşünerek geçiriyor.

Tom pasa todo su tiempo pensando en Mary.

Ve başlarız, çocuğun tüm gelişimini düşünerek başlarız-

y empecemos a plantearnos el desarrollo global del niño,

Elimi bırakacağını düşünerek yavaşça yüzeye hareket ettim.

así que me impulsé hacia la superficie, pensando que soltaría mi mano.

Sonra yengeç "Her şey yolunda." diye düşünerek

Luego el cangrejo pensó: "De acuerdo, está todo bien",

Problemi nasıl çözeceğimi daha sonra düşünerek bulacağım.

Hagamos por solucionar ese problema luego.

Lütfen bu konuda düşünerek birkaç dakika harcayın.

Por favor, piensa unos minutos sobre esto.

Tom para hakkında düşünerek çok zaman harcamaz.

Tom no ocupa mucho tiempo pensando en dinero.

Popüler medya ve girişim sermayesi literatüründeki yaygınlığını düşünerek

Dada su prevalencia en los medios y en la literatura de financiación empresarial,

Tom Mary'yi düşünerek oldukça çok fazla zaman harcıyor.

Tom pasa demasiado tiempo pensando en Mary.

Mary Tom'la paylaştığı tüm mutlu zamanları düşünerek plajda oturdu.

Mary se sentó en la playa pensando en todos los momentos felices que había compartido con Tom.

O, işi yapmaktan daha çok işi düşünerek zaman harcar.

Ella pasa más tiempo pensando en el trabajo que haciéndolo.

Garson kız onun ona daha fazla bahşiş bırakacağını düşünerek Tom'la kırıştırıyordu.

La mesera coqueteó con Tom creyendo que él le dejaría una mejor propina.

Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.

Al final del todo, después de diez años de búsqueda, mi amigo se casó con una chica de la región de Slantsy.

Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.

Antes de salir de la cama, dedico un momento a pensar sobre lo que haré durante el resto del día.

Düşünerek, artık kendini kanıtlamış bir tugay komutanıydı . 1799'da, General Bernadotte'nin parlak raporlarını takiben, sonunda

En 1799, tras los brillantes informes del general Bernadotte, finalmente aceptó el rango de

- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.

Los números primos son como la vida: son totalmente lógicos, pero es imposible descubrir sus reglas, aunque te pases todo el tiempo pensando en ellos.