Translation of "Aramaya" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Aramaya" in a sentence and their spanish translations:

Hazine aramaya gittiler.

Fueron en búsqueda de tesoro.

Aramaya devam edin.

Sigue buscando.

Onu aramaya çalıştım.

Intenté llamarla.

Hepimiz altın aramaya gittik.

Fuimos todos en búsqueda de oro.

Lütfen beni aramaya çekinme.

Por favor, no dude en llamar.

Onlar mutluluğu aramaya gittiler.

Ellos fueron en busca de la felicidad.

Yardım aramaya gidebilir misin?

¿Puedes ir a buscar ayuda?

Tom iş aramaya başladı.

Tom ha empezado a buscar trabajo.

Bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

comencé a buscar una explicación científica.

Tom telefonda kızları aramaya alışkındır.

Tom está acostumbrado a llamar chicas al teléfono.

O bir iş aramaya başladı.

Él empezó a buscar un trabajo.

Aramaya çalıştım ama cevap vermediler.

Intenté llamar, pero no contestaron.

Seni aramaya çalıştım ama arayamadım.

Intenté llamarte pero no pude.

Tom Mary'yi aramaya devam etti.

Tom seguía llamando a Mary.

Tom Mary'yi defalarca aramaya çalıştı.

- Tom trató de llamar a Mary numerosas veces.
- Tom trató de llamar a Mary varias veces.

Tom bir iş aramaya başladı.

Tom ha empezado a buscar un trabajo.

Ve Google Haritalarda okulu aramaya başladım,

y busqué la escuela en Google Maps,

Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.

Salgamos de aquí y sigamos.

Başka yerde bilgi aramaya karar verdi.

- Decidió buscar información en otra parte.
- Él decidió buscar información en otro sitio.

Yardıma ihtiyacınız olursa, beni aramaya çekinmeyin.

Si usted necesita ayuda, no dude en llamarme.

Tom yeni bir iş aramaya başladı.

Tom empezó a buscar un trabajo nuevo.

Kasabaya, iyi bir restoran aramaya gittim.

Fui a la ciudad a buscar un buen restaurante.

Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü.

Traté de llamarlo, pero la línea estaba ocupada.

Onu aramaya niyet etmiştim fakat aramayı unuttum.

- Intentaba llamarle a ella, pero lo olvidé.
- Pretendía llamarla, pero se me olvidó.

Anahtarlarımı aramaya daha fazla zaman harcamak istemedim.

Yo no quería pasar más tiempo buscando las llaves.

Henüz Bear'dan iz yok! Anlaşıldı! Aramaya devam edelim.

¡Sin señales de Bear! ¡Copiado! Sigan buscando.

Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.

Sin señal de Bear. Recibido. Sigan buscando.

Henüz Bear'dan iz yok. Anlaşıldı. Aramaya devam edin.

Sin señal de Bear. Recibido. Sigan buscando.

Dün gece seni aramaya çalıştım, fakat cevap vermedin.

Intenté llamarte anoche pero no contestaste.

Mary, "işe yaramadı." diye düşündü ve John'u aramaya gitti.

"No funcionó" pensó Mary, y fue a llamarle a John.

Kahretsin, gecenin bir yarısında beni aramaya cesaret eden pislik kim ?!

¡Por la mierda!, ¡¿quién es el imbécil que se atreve a llamarme a la mitad de la noche?!

Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.

Ha desaparecido. Busquemos al otro lado de la montaña.

Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı.

Tom comenzó a buscar trabajo tres meses antes de graduarse de la universidad.

112'yi aramaya çalışıyor fakat sizlerin bu merakı yüzünden o insanlar ulaşmıyor

Intentando llamar al 112, pero debido a su curiosidad, esas personas no llegan

O yöne dönmek ve enkazı aramaya devam etmek isterseniz "Tekrar Dene"yi seçin.

si quieren volver allí y seguir buscando los restos, elijan "Volver a intentarlo"