Translation of "Onlar" in Spanish

- Onlar sarı.
- Onlar korkak.

- Están amarillos.
- Son amarillas.

- Onlar doğru.
- Onlar hatasız.

Son correctos.

- Onlar unutmayacaklar.
- Onlar hatırlayacaklar.

Ellos se acordarán.

- Onlar sarhoştular.
- Onlar sarhoştu.

Ellos estaban borrachos.

- Onlar kazandı.
- Onlar kazandılar.

Ellos sí ganaron.

- Onlar gelecekler.
- Onlar gelecek.

- Ellos vendrán.
- Vendrán.

- Onlar yüzüyorlar.
- Onlar yüzerler.

Ellas nadaban.

- Onlar neredeydi?
- Onlar neredeydiler?

¿Dónde estaban?

Onlar deliler, onlar Romalılar!

¡Están locos estos romanos!

- Onlar etyemezler.
- Onlar vejetaryen.

Ellos son vegetarianos.

- Onlar mutlular.
- Mutlular.
- Onlar mutlu.

Ellos están felices.

- Onlar kaçtılar.
- Onlar firar ettiler.

Se escaparon.

Onlar kaya değil. Onlar maden.

No son rocas. Son minerales.

- Onlar kardeştir.
- Onlar kız kardeşler.

Son hermanas.

- Onlar korkmuşlardı.
- Onlar korkmuştu.
- Korkmuşlardı.

Estaban asustados.

Onlar düşman değiller, onlar ortaklar.

Ellos no son enemigos sino aliados.

- Onlar korkak.
- Onlar birkaç ödlektir.

Son unos cobardes.

Onlar yetişkinler.

Son adultos.

Onlar annedir

Son madres

Onlar mutfaktalar.

Ellos están en la cocina.

Onlar kavun.

Son melones.

Onlar çamurlu.

Están lodosos.

Onlar güzel.

Ellas son lindas.

Onlar öğretmenler.

- Ellos son profesores.
- Son profesores.

Onlar komşu.

Ellos son vecinos.

Onlar selamlaştılar.

Ellos se saludaron.

Onlar sanatçılar.

Ellos son artistas.

Onlar doktordur.

Ellos son doctores.

Onlar pilotturlar.

Ellos son pilotos.

Onlar gidiyorlar.

Ellos se van.

Onlar izliyor.

Están mirando.

Onlar girmedi.

Ellos no entraron.

Onlar memnundu.

Ellos estaban satisfechos.

Onlar yaşlı.

- Son viejos.
- Son mayores.
- Son ancianos.
- Están mayores.

Onlar Rus.

Ellos son rusos.

Onlar meşgullerdi.

Ellos estaban ocupados.

Onlar hediye.

- Estos son regalos.
- Esos son regalos.

Onlar Hıristiyanlar.

Son cristianas.

Onlar içeride.

Están dentro.

Onlar şarkıcıdır.

Son cantantes.

Onlar sinirlendiler.

- Ellas se pusieron nerviosas.
- Ellos se pusieron nerviosos.

Onlar burada.

Están aquí.

Onlar sınıfta.

Ellos están en clase.

Onlar galipti.

Salieron victoriosos.

Onlar tehlikede.

Están en peligro.

Onlar öğrendi.

Ellos lo descubrieron.

Onlar duşta.

Ellas están en la ducha.

Onlar kazandı.

Ellos ganaron.

Onlar eğleniyorlar.

- Ellas se divierten.
- Se están divirtiendo.

Onlar cezalandırılmalı.

- Deben ser castigados.
- Se les debe castigar.

Onlar kimin?

¿De quién son?

Onlar benim.

- Esos son míos.
- Esas son mías.

Onlar gitti.

Se fueron.

Onlar geliyor.

Vienen.

Onlar silahlı.

Ellas están armadas.

Onlar eğlendiler.

Ellos se divertían.

Onlar nerede?

¿Dónde están?

Onlar meşgul.

Están ocupados.

Onlar korkmadılar.

- Ellas no tenían miedo.
- Ellos no tenían miedo.

Onlar hazır.

Están listos.

Onlar kıskanç.

Están celosos.

Onlar hastaydı.

- Estaban enfermos.
- Ellos estaban enfermos.

Onlar yanılıyor.

Ellos están equivocados.

Onlar endişeli.

Están preocupados.

Onlar çalışıyor.

Están trabajando.

Onlar harika.

- Son maravillosos.
- Ustedes son maravillosos.

Onlar güçsüz.

Son débiles.

Onlar bekliyor.

- Están esperando.
- Están aguardando.

Onlar çirkin.

Son feos.

Onlar ikizler.

Son gemelos.

Onlar deniyorlar.

Lo están intentando.

Onlar hain.

Son traidores.

Onlar Tom'unki.

Ellos son de Tom.

Onlar yorgun.

Están cansados.

Onlar şaşırmış.

Están sorprendidos.

Onlar casus.

- Ellos son espías.
- Son espías.

Onlar özel.

Son especiales.

Onlar gülümsüyor.

Están sonriendo.

Onlar küçük.

Son pequeños.

Onlar ayrılmış.

Están separados.

Onlar dışarıda.

Están afuera.

Onlar yenidir.

- Son nuevos.
- Están nuevas.

Onlar hatalı.

Están equivocados.

Onlar evli.

Están casados.

Onlar dinliyor.

Están escuchando.

Onlar gergin.

- Están inquietos.
- Están nerviosos.

Onlar ilgili.

Están involucrados.

Onlar özdeş.

Son idénticos.

Onlar evde.

Están en casa.

Onlar çukur.

Ellos están vacíos.

Onlar yeşil.

- Son verdes.
- Están verdes.

Onlar büyük.

- Son enormes.
- Son inmensas.

Onlar iyi

Son buenos.