Translation of "Başladım" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Başladım" in a sentence and their korean translations:

Araştırmaya başladım.

그래서 검색을 해보았죠.

özgür hissetmeye başladım.

난 오히려 자유를 느꼈어.

Böylece düşünmeye başladım:

그래서 저는 생각하기 시작했죠.

Şöyle düşünmeye başladım:

제가 이렇게 생각해 보아야 할 것은

Ve dünyayı dolaşmaya başladım.

그리고 전세계를 다녔어요.

Nehir suyu yutmaya başladım

강물에 숨이 막혔고

Sebebi bilinmeyen düşmeler yaşamaya başladım.

설명할 수 없이 넘어지기 시작했고

Onlara çok dikkatli bakmaya başladım.

저는 회사를 더욱 면밀히 관찰하기 시작했습니다.

Tıp dilinde akıcı konuşmaya başladım,

의학 용어에 능통해졌고,

Bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

과학적 근거를 찾기 시작했죠.

Bazı garip şeyleri keşfetmeye başladım.

이상한 점을 발견했습니다.

Üşümeye başladım. Bu yüzden zaman kaybetmeyelim.

체온이 떨어집니다 시간을 허비하지 맙시다

Gerçekten de daha iyi hissetmeye başladım.

기분이 나지기 시작했습니다.

Bu yüzden bir şeyler yazmaya başladım.

그래서 저는 글을 쓰기 시작했습니다.

Sonra da bir şeyleri haykırmaya başladım.

그러다가 구호를 외치기 시작했죠.

Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.

‎그때부터 놀라운 광경이 ‎펼쳐지기 시작했어요

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

‎그러다 마침내 ‎돌파구를 찾았어요

Güney Louisiana'da Birleşik Houma Halkı ile başladım.

남루이지애나의 United Houma Nation을 시작으로

Sıkı dağcılık ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek inmeye başladım

제가 꽉 조이는 등반화를 벗고 하산을 시작하자,

Onun yatağının kenarında oturarak nedenleri araştırmaya başladım.

그래서 그의 병상 옆에 앉아 그 이유를 찾기 시작했습니다.

Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.

발명가, 기업가, 사회혁신가를 시작으로

Sonra kötü içgüdülerim olduğunu fark etmeye başladım,

그때 저는 스스로에 대해 깨닫기 시작했습니다. 비열한 충동을 갖고 있고

Yapmak istemediğim bütün şeylerin listesini yapmaya başladım.

대신 전 제가 더이상 하기 싫은 일들로 리스트를 만들기 시작했죠.

Girşimcilerin bu sorulara verdikleri cevapları analiz etmeye başladım.

그 후 이 질문에 대한 기업가들의 반응을 분석했고

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

저는 3년 전부터 이런 네트워크를 구축하고있습니다.

Hızlı bir şekilde dönüş yaşamaya, izole olmaya başladım.

저는 무너지기 시작했고 빠르게 고립됐어요.

Acıkmaya başladım, peki yiyecek yakalamamızın en iyi yolu nedir?

배가 고프기 시작하네요 식량을 구하려면 어떤 방법이 최선일까요?

Ben de düşünmeye başladım, nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda

저는 어떻게 우리가 일상적인 모임을 변화시킬 수 있을까 궁금해졌어요.

Sonra tekrar kameramı alıp sevdiğim ve bildiğim şeyi yapmaya başladım.

‎그래서 다시 카메라를 들고 ‎제가 사랑하고 ‎잘 아는 일을 시작했죠

Yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.

‎문어의 세상을 ‎더 자세히 들여다보려고요 ‎평온하고 청명한 날이었어요