Translation of "Toplantının" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Toplantının" in a sentence and their portuguese translations:

Bir toplantının ortasındayım.

- Estou no meio de uma reunião.
- Estou no meio duma reunião.

Toplantının neden ertelendiğini bilmiyorum.

Não sei por que a reunião foi adiada.

Toplantının başkanı hasta oldu.

O presidente da reunião ficou doente.

Toplantının iptal edildiğini düşündüm.

Eu achei que a reunião tinha sido cancelada.

Neredeyse toplantının başlama zamanı.

- Já está quase na hora do encontro começar.
- Já está quase na hora da reunião começar.

Biz onu toplantının başkanı seçtik.

Nós elegemo-lo presidente da reunião.

Toplantının uzun süreceğini düşünüyor musun?

Você acha que a reunião vai demorar muito?

Bir önceki toplantının tutanakları kabul edildi.

A ata da reunião anterior foi aprovada.

Toplantının ne zaman başlayacağını öğrendin mi?

- Você descobriu a que horas a reunião começa?
- Vocês descobriram a que horas a reunião começa?

Tom muhtemelen toplantının neden ertelendiğini biliyor.

Tom provavelmente sabe por que a reunião foi adiada.

Toplantının nerede olacağı sana söylenildi mi?

Já te disseram onde será a reunião?

Toplantının nerede olacağını herkese söyledin mi?

Você avisou a todo mundo onde será a reunião?

Tom toplantının ne zaman başlayacağını merak ediyordu.

Tom se perguntava quando a reunião começaria.

Tom toplantının o kadar uzun süreceğini beklemiyordu.

Tom não esperava que a reunião fosse demorar tanto.

Lütfen bana bir sonraki toplantının ne zaman düzenleneceğini söyle.

Por favor, me diga quando será a próxima reunião.

Toplantının nerede ve ne zaman olacağını herkese söyledin mi?

Vocês avisaram a todo mundo onde e quando será a reunião?

Sanırımu toplantının ne kadar önemli olduğunu bilseydim Tom'un olmayacağını düşünürdüm.

Eu acho que o Tom não teria se ausentado se ele soubesse o quão importante esta reunião foi.

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

Ele não tem nem ideia de como essa reunião é importante.

- Toplantı mümkün olduğu kadar kısa sürede başlamalı.
- En kısa sürede toplantının başlaması gerekiyor.

A reunião precisa começar o mais cedo possível.