Translation of "Konuşmanın" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Konuşmanın" in a sentence and their portuguese translations:

O konuşmanın konusunu değiştirdi.

Ele mudou o tópico da conversa.

Onunla konuşmanın faydası yok.

- Não adianta falar com eles.
- É inútil falar com elas.
- Não adianta conversar com elas.
- É inútil conversar com eles.

Tom'la konuşmanın önemli olabileceğini düşündüm.

- Achei que seria importante conversar com o Tom.
- Achei que seria importante falar para o Tom.
- Eu achei que seria importante conversar com o Tom.
- Eu achei que seria importante falar para o Tom.

Ebeveynlerinle konuşmanın hiçbir yolu yok.

Isso não é maneira de falar com teus pais.

Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik.

É aquela hora na palestra em que mudo pra segunda marcha,

Fransızca konuşmanın zor olduğunu düşünüyor musun?

Você acha que é difícil falar francês?

Kaza hakkında konuşmanın hoş olmayacağını biliyorum.

Eu sei que será desagradável falar sobre o acidente.

Ben o konuda konuşmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.

- Acho que não há necessidade de falar sobre isso.
- Eu acho que não há necessidade de falar sobre isso.

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

Ele arrumou um jeito de falar com Nancy em particular.