Translation of "Biliyorum" in Korean

0.021 sec.

Examples of using "Biliyorum" in a sentence and their korean translations:

Biliyorum

나는 알아요.

Bu hissi biliyorum.

저도 그 기분을 알죠.

Şunu da biliyorum;

하지만 전 이것도 알고 있어요.

"Orayı bulacağımı biliyorum,"

난 그 곳에 가리라는 걸 알아요.

Kötü niyetli olmadıklarını biliyorum.

저도 그 웨이터가 저를 기분 나쁘게 하려고 한 것이 아님을 압니다.

İyi insanlar var, biliyorum.

저는 여러분 중 다수가 좋은 사람이라는 걸 압니다.

Bunun biraz maliyetli olduğunu biliyorum.

돈만 관심있는 것처럼 들리죠.

Aldığım kararları neden verdiğimi biliyorum

저는 왜 그런 결정을 내려야만 했는지 알고 있고

Ne olduğunu çok iyi biliyorum.

뭐 때문인지도 잘 알죠

Kırmak yerine, ölmeyi seçeceğini biliyorum.

차라리 죽음을 택할 남자도 있습니다.

Her şeyi gördüm ve biliyorum.

많은 일을 보고 겪었고, 지금도 기억합니다.

Biliyorum, şok edici, kötü bir fikir.

압니다. 충격적이고 끔찍하게 들린다는 걸요.

Ama en azından orada olduğunu biliyorum.

그래도 양이 저기 있으니까

Bu problemin şairlere özgü olmadığını biliyorum.

이게 시에만 관련된 문제는 아니란 걸 알지만

Ancak bugün gerçeğin farklı olduğunu biliyorum.

하지만 이제 저는 그게 사실이 아니란 걸 알죠.

Bir istatistikçi olmanız gerekmediğini de biliyorum

데이터의 권력과 목적에 대해 이해하기 위해서요.

Ve kârın çok önemli olduğunu biliyorum.

이윤이란 무척 중요한 부분이죠.

Bunu daha çok genetiksel anlamda biliyorum.

저는 이제 이것을 유전적으로 더 잘 알기에

Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum

우리가 내린 곳으로부터 정동쪽에 문명이 있습니다

Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum.

우리가 내린 곳으로부터 정동쪽에 문명이 있습니다

Deneyimlerime dayanarak koyun yakalamanın kolay olmadığını biliyorum.

제 경험에 따르면 양을 잡는 건 쉽지 않습니다

"Durumlarımızın farklı olduğunu biliyorum," diye yazdı bana,

그는 제게 "우리의 상황이 다른 걸 압니다만,

Bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum.

지뢰밭을 헤매는 것같이 느껴짐을 저 는 알고 있습니다.

Bu iki tür zihniyete de sahip olabileceğimizi biliyorum:

저는 우리가 성장형과 고정형 사고방식

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

이 버섯은 치명적이진 않습니다 찾은 곳이 어딘지 생각하면요

Midemde ciddi kramplar var. Ne olduğunu çok iyi biliyorum.

위경련이 심해요 뭐 때문인지도 잘 알죠

Bunu biliyorum çünkü bu resim çekilirken pH değerini ölçüyorduk.

이 사진이 찍혔을 때 저희는 pH를 측정하고 있었죠.

biliyorum ki bu onların bakış açısını ve yaklaşımını değiştirecektir.

그들의 관점에 도전하고, 그들의 태도를 변화시킨다는 걸 알기 때문입니다.

Ben biliyorum, onlar biliyor. Bunu niye gereksiz yere uzatayım?

나도 알고 다들 아는 사실인데 왜 굳이 질질 끌고 있지?

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

제 경험상 기어 내려갈 때는 특히 조심해야 합니다

Neyse ki şimdi, neden hayal kırıklığına uğradığımı ve üzüldüğümü biliyorum.

하지만 왜 좌절하고 화가 나는지 이젠 알게 됐어요.

Artık miğfer salyangozlarının deniz kestanesine, ahtapotun da salyangozlara olan bağlantısını biliyorum.

‎이제 계란고둥과 성게의 관계를 ‎알게 됐어요 ‎문어와 계란고둥의 관계도요

Izleyiciyseniz ne düşündüğünüzü biliyorum '' Ah, bu da sadece serbest piyasa kapitalizminin,

니가 내 동영상을 자주 보는 놈이라면. "이 새끼 또 자유시장 자본주의 똥꼬빠는

Yani futbolun neden bu kadar eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu iyi biliyorum.

그래서 저는 축구가 왜 재밌고 사람들을 사로잡는지 알고 있습니다.