Translation of "Biliyorum" in Dutch

0.008 sec.

Examples of using "Biliyorum" in a sentence and their dutch translations:

Biliyorum, biliyorum.

Ik weet het, ik weet het.

- Onu biliyorum.
- Biliyorum.

Ik weet het.

Biliyorum.

Ik weet het.

- Senin adını biliyorum.
- İsmini biliyorum.

Ik weet wat jouw naam is.

- Evet, bunu biliyorum.
- Evet, biliyorum.

Ja, ik weet het.

- Yalan söylemediğini biliyorum.
- Uzanmadığını biliyorum.

Ik weet dat je niet liegt.

- Umurunda olmadığını biliyorum.
- Umursamadığını biliyorum.

Ik weet dat het je niks kan schelen.

- Onu yapabileceğini biliyorum.
- Başarabileceğini biliyorum.

Ik weet dat je het kunt doen.

- Uçmayı biliyorum.
- Nasıl uçulacağını biliyorum.

Ik kan vliegen.

Evet, biliyorum.

Ja, ik weet het.

Onları biliyorum.

Ik ken hen.

Onu biliyorum.

Ik weet het.

Kuralları biliyorum.

Ik ken de regels.

Bunu biliyorum.

Ik weet dit.

Dilini biliyorum.

- Ik ken jouw taal.
- Ik ken jullie taal.

Korktuğunu biliyorum.

Ik weet dat je bang was.

Nedeni biliyorum.

Ik weet waarom.

Çalışmadığını biliyorum.

Ik weet dat het niet werkte.

Bildiğini biliyorum.

Ik weet dat je het weet.

Avustralya'yı biliyorum.

Ik ken Australië.

- Onu adresini biliyorum.
- Kendisinin adresini biliyorum.

Ik ken haar adres.

- Kim olduğunu biliyorum.
- Kim olduğunuzu biliyorum.

- Ik weet wie je bent.
- Ik weet wie jullie zijn.

- Nerede yaşadığınızı biliyorum.
- Nerede yaşadığını biliyorum.

Ik weet waar je woont.

- Doktor olmadığını biliyorum.
- Doktor olmadığınızı biliyorum.

Ik weet dat je geen dokter bent.

- Silahın olduğunu biliyorum.
- Silahınızın olduğunu biliyorum.

Ik weet dat je een pistool hebt.

- Paranızın olmadığını biliyorum.
- Paranın olmadığını biliyorum.

Ik weet dat je geen geld hebt.

- Onun nerede yaşadığını biliyorum.
- Nerede yaşadığını biliyorum.

Ik weet waar hij woont.

- Onun kim olduğunu biliyorum.
- Kim olduğunu biliyorum.

Ik weet wie zij is.

- Bunun çalışacağını biliyorum.
- Bunun işe yarayacağını biliyorum.

Ik weet dat dit zal werken.

- Senin haklı olduğunu biliyorum.
- Haklı olduğunuzu biliyorum.

Ik weet dat je gelijk hebt.

- Orada olduğunu biliyorum.
- Onun orada olduğunu biliyorum.

Ik weet dat het er is.

- Ne demek istediğinizi biliyorum.
- Neyi kastettiğini biliyorum.

- Ik weet wat je wilt zeggen.
- Ik weet wat je bedoelt.

- Benim bildiğimi bildiğini biliyorum.
- Bildiğimi bildiğini biliyorum.

Ik weet dat je weet dat ik het weet.

- Tom'un yorgun olduğunu biliyorum.
- Tom yorgun, biliyorum.

Ik weet dat Tom moe is.

Bu hissi biliyorum.

Dat gevoel ken ik.

Zengin olduğunu biliyorum.

Ik weet dat je rijk bent.

- Yüzebilirim.
- Yüzme biliyorum.

Ik kan zwemmen.

Onun adını biliyorum.

Ik weet hoe hij heet.

Kim olduğunuzu biliyorum.

Ik weet wie jullie zijn.

Ben öleceğimi biliyorum.

Ik weet dat ik dood ga.

Haklı olduğumu biliyorum.

Ik weet dat ik gelijk heb.

Nerede yaşadığını biliyorum.

Ik weet waar je woont.

Kim olduğumu biliyorum.

Ik weet wie ik ben.

Ne istediğimi biliyorum.

Ik weet wat ik wil.

Şimdi nedenini biliyorum.

Nu weet ik waarom.

Hatalı olduğumu biliyorum.

Ik weet dat ik ongelijk heb.

Haksız olduğumu biliyorum.

Ik weet dat ik ongelijk heb.

Çok çalıştığını biliyorum.

Ik weet dat je heel hard hebt gestudeerd.

Bildiğimi bildiğini biliyorum.

- Ik weet dat je weet dat ik het weet.
- Ik weet dat jullie weten dat ik het weet.
- Ik weet dat u weet dat ik het weet.

Her şeyi biliyorum.

Ik weet alles.

Elma soymayı biliyorum.

- Ik weet hoe men een appel schilt.
- Ik weet hoe je een appel schilt.

Evet, bunu biliyorum.

Ja, ik weet het.

Ne yapacağımı biliyorum.

Ik weet wat ik ga doen.

Çantaya koyduğumu biliyorum.

- Ik weet dat ik het heb ingepakt.
- Ik weet dat ik het erin heb gestopt.

Soğuk olduğunu biliyorum.

Ik weet dat het koud is.

Ben sorunu biliyorum.

Ik ken het probleem.

Tom'un öldüğünü biliyorum.

Ik weet dat Tom is gestorven.

Ne olduğunu biliyorum.

Ik weet wat er gebeurd is.

Ne yapacaklarını biliyorum.

Ik weet wat ze gaan doen.

Nerede olduklarını biliyorum.

Ik weet waar ze zijn.

Nerede olduğunu biliyorum.

- Ik weet waar je bent.
- Ik weet waar jullie zijn.
- Ik weet waar u bent.

Tom'u seveceğini biliyorum.

Ik weet dat je Tom zult mogen.

Kızgın olduğunu biliyorum.

Ik weet dat jullie boos zijn.

Hayır diyeceğini biliyorum.

Ik weet dat je nee gaat zeggen.

Mutlu olduğunu biliyorum.

Ik weet dat je gelukkig bent.

Ciddi olmadığını biliyorum.

- Ik weet dat je niet serieus bent.
- Ik weet dat u niet serieus bent.

Yalan söylemediğini biliyorum.

Ik weet dat je niet liegt.

Tom'un sırrını biliyorum.

Ik weet Toms geheim.

Yalnız olmadığımı biliyorum.

Ik weet dat ik niet alleen ben.

Başkalarının olduğunu biliyorum.

Ik weet dat er anderen zijn.

Zaman kötü, biliyorum.

Ik weet dat het moeilijke tijden zijn.

Tom'un bekleyemeyeceğini biliyorum.

Ik weet dat Tom niet kan wachten.

Paranızın olmadığını biliyorum.

Ik weet dat je geen geld hebt.

Meşakatli olduğunu biliyorum.

Ik weet dat het moeilijk is.

Onu yıllardır biliyorum.

Ik ken hem al jaren.

Boston'u seveceğini biliyorum.

Ik weet dat je van Boston zal genieten.

Onları durduramayacağını biliyorum.

- Ik weet dat je hen niet kan stoppen.
- Ik weet dat je hen niet kan ophouden.

Onu yapabileceğini biliyorum.

- Ik weet dat ge het kunt doen.
- Ik weet dat ge het kunt maken.
- Ik weet dat je het kunt doen.

Ben gerçeği biliyorum.

Ik ken de waarheid.

Biraz İspanyolca biliyorum.

Ik spreek een beetje Spaans.