Translation of "Kalıyorlar" in Portuguese

0.002 sec.

Examples of using "Kalıyorlar" in a sentence and their portuguese translations:

Artık karınlarını doyurabilmek için malesef şehir merkezlerine gelmek zorunda kalıyorlar

infelizmente eles têm que vir aos centros da cidade para alimentar seus estômagos

Sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.

eles estão presos em uma ocupação sempre crescente e sem futuro como um povo.

Bazı Japon vatandaşları, Çin'de iki ülke arasındaki diplomatik anlaşmazlıklardan dolayı ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Alguns japoneses têm enfrentado discriminação na China como resultado de problemas diplomáticos entre os dois países.