Translation of "Dolayı" in Finnish

0.006 sec.

Examples of using "Dolayı" in a sentence and their finnish translations:

Gürültüden dolayı uyuyamadım.

En voinut nukkua metelin takia.

Yağmurdan dolayı plaja gidemedik.

- Emme voineet mennä rannalle sateen takia.
- Me emme pystyneet menemään rannalle sateen takia.

Evlilikten dolayı onunla akrabadır.

Hän on sukua hänelle avioliiton kautta.

Uzun yürüyüşten dolayı yoruldum.

Olen väsynyt pitkästä kävelystä.

Fırtınadan dolayı geç vardılar.

He saapuivat myöhään myrskyn tähden.

Kardan dolayı dışarı çıkamadım.

Minä en voinut mennä ulos lumen takia.

Kasırgadan dolayı okul kapalıydı.

Koulu oli suljettu taifuunin takia.

Trafikten dolayı geç kaldım.

- Olin myöhässä liikenteen takia.
- Olin myöhässä liikenteen vuoksi.

Yaptıklarımdan dolayı özür dilerim.

Kadun sitä, mitä tein.

Yağmurdan dolayı dışarı çıkamadım.

En voinut mennä ulos sateen takia.

Fırtınadan dolayı deniz haşindi.

Myrskyn vuoksi merenkäynti oli kovaa.

Yağmurdan dolayı sığınak aradılar.

He etsivät sateensuojaa.

Ve üstümdeki baskıdan dolayı hastalanıyordum.

Tulin sairaaksi paineista.

Şiddetli yağmurdan dolayı evden çıkamadık.

Emme voineet mennä ulos rankkasateen takia.

Kötü havadan dolayı dışarı çıkamadım.

En voinut mennä ulos huonon ilman johdosta.

İçtiğim haptan dolayı, ağrım geçti.

- Ottamieni pillerien ansiosta, kipu hävisi.
- Kipu hävisi, koska otin pillerit.

Zor işten dolayı çok yorgunum.

- Olen todella uupunut kovasta työnteosta.
- Olen aivan rättiväsynyt rankasta työstä.

Babam işten dolayı burada değil.

- Isäni on poissa työasioiden takia.
- Isäni on poissa työmatkalla.

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.

Pidän Tomista koska hän on rehellinen.

Başarından dolayı seni tebrik ederim.

Onneksi olkoon menestyksenne johdosta.

Yanlış nedenlerden dolayı kendini aşağıladı.

Hän nöyryyttää itseään vääristä syistä.

Tom sıcaklıktan dolayı neredeyse bayılacaktı.

Tom miltei pyörtyi kuumuudesta.

Burada olabileceğini düşündüğümden dolayı geldim.

- Tulin koska ajattelin sinun saattavan olla täällä.
- Tulin koska arvelin, että saattaisit olla täällä.

Hastalıktan dolayı seni dün arayamadım.

Sairauden tähden en voinut käydä luonasi.

John fazla mesaiden dolayı yorgundu.

Joni oli väsynyt ylitöiden tekemisestä.

Tom tayfundan dolayı okula varamadı.

Taifuunin takia Tomi ei päässyt kouluun.

Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.

Hänen vaimonsa meni töihin pakon edessä.

Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?

Näetkö kepin varjon?

Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.

Anna anteeksi myöhään tuloni.

O, bazı nedenlerden dolayı popüler değildir.

- Jostain syystä hän ei ole suosittu.
- Jostain syystä ihmiset eivät pidä hänestä.

- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.

- Emme voi nukkua melun vuoksi.
- Emme voi nukkua melun tähden.
- Emme voi nukkua melun takia.

- Tom yüzünden buradayım.
- Tom'dan dolayı buradayım.

Olen täällä Tomin takia.

"Neden her şey beyaz?" "Kardan dolayı."

"Miksi kaikki on valkoista?" "Lumen takia."

Büyük bir adam başarılarından dolayı hatırlanacaktır.

Merkittävä mies muistetaan saavutuksistaan.

Fırtınadan dolayı evde kalmak zorunda kaldık.

Myrskyn takia meidän täytyi jäädä kotiin.

Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.

Juna oli onnettomuuden takia myöhässä.

Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim.

Kiitin häntä siitä, mitä hän oli tehnyt.

Ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.

Myöhästyin koulusta onnettomuuden vuoksi.

İşinden ayrılmaya karar verdiğinden dolayı mutlu görünüyorsun.

Nyt kun olet päättänyt lopettaa työsi, näytät onnelliselta.

- Gürültüden dolayı uyuyamadım.
- Gürültü yüzünden uykuya dalamadım.

En pystynyt nukahtamaan melun tähden.

Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.

- Jostain syystä öisin minusta tuntuu siltä, että olen enemmän elossa.
- Jostain syystä minulla on eloisampi olo öisin.

Bu sömestr iki öğrenciyi intihalden dolayı bıraktım.

Tänä lukukautena reputin kaksi opiskelijaa plagioinnista.

Kötü hava şartlarından dolayı oyun iptal edildi.

Peli peruttiin kehnon sään vuoksi.

Birçok kanser hastaları kemoterapiden dolayı saçlarını kaybederler.

Monet syöpäpotilaat menettävät hiuksensa kemoterapian takia.

- O, dehşetten dolayı çığlık attı.
- O, dehşetle haykırdı.

Hän kirkui pelosta.

- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

Hän ei voinut tulla, koska hän oli sairas.

Yoğun sisten dolayı önümüzdeki yolu zar zor görebildik.

Paksun sumun takia meillä oli vaikeuksia nähdä edessä olevaa tietä.

Enflasyondan dolayı, maaşlar yüksek yaşam maliyetine ayak uyduramıyor.

Inflaation takia palkat eivät pysy mukana korkeiden elinkustannusten tasalla.

Tom evin etrafında koşan çocuklardan dolayı evde dinlenemedi.

- Lasten juoksennellessa ympäri taloa Tomi ei kyennyt rentoutua.
- Tomi ei pystynyt rentoutua kotona, kun lapset juoksentelivat ympäri taloa.

Tom tam bir müzisyen olan komşusundan dolayı müzikle ilgileniyordu.

Tom kiinnostui musiikista, koska hänen naapurinsa oli melkoinen muusikko.

Her iki taraf yenilgiyi kabul etmediğinden dolayı, o uzun bir savaştı.

- Sota oli pitkä, koska kumpikaan puoli ei halunnut antaa periksi.
- Sota oli pitkä, koska kumpikaan osapuoli ei halunnut antaa periksi.

Tüm Mısır halkını fakirleştirdiğinden dolayı neredeyse tüm dünya Hüsnü Mübarek'i kınıyor.

Melkein kaikki maailmassa tuomitsevat Hosni Mubarakin, koska hän teki Egyptin kansasta köyhän.

Onları üretmek için en ucuz yer olduğundan dolayı elbiselerimizin çoğu Bengladeş'te yapılırlar.

Monet vaatteistamme valmistetaan Bangladeshissä, koska se on halvin paikka tuottaa niitä.

Sadece Tom'un bir anahtarı olmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Vain koska Tom sanoi, ettei hänellä ole avainta, niin se tarkoita, että se olisi totta.

Sadece Tom'un Mary ile asla karşılaşmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Vain koska Tom sanoi, ettei hän ole koskaan tavannut Maria, niin se ei tarkoita, että se olisi totta.

Tatoeba şu anda kullanılamıyor. Bu sorundan dolayı özür dileriz. Daha fazla bilgi için blogumuza ve Twitterımıza bakabilirsiniz.

Tatoeba ei ole tällä hetkellä käytettävissä. Pahoittelemme tästä aiheutuvaa haittaa. Voit katsoa lisätietoja blogistamme tai Twitteristä.

- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.

- Anteeksi että olen myöhässä.
- Anteeksi, että olen myöhässä.
- Anteeksi kun tulen myöhässä.

Oda arkadaşım yirmi yaşında ve ben bir hafta öncesine kadar bir klitorisin ne olduğunu bilmiyordum. O, onun bilgi eksikliğinin onun bir gey olmasından dolayı aşikar olduğunu düşünüyor, fakat bana sökmez. Sanırım bu burada halk eğitim sisteminin ne kadar boktan olduğunu göstermeye yeter.

Kämppäkaverini on kaksikymmentävuotias ja hän ei vielä pari viikkoa sitten tiennyt mikä klitoris on. Hänen mielestään on itsestään selvää, että hänen tiedoissaan on puutteita, koska hän on homo, mutta minä en usko sitä selitystä. Minusta se osoittaa miten paska julkinen koulutusjärjestelmä täällä on.