Translation of "Dolayı" in Spanish

0.022 sec.

Examples of using "Dolayı" in a sentence and their spanish translations:

Patlamadan dolayı ürktük.

Nos asustamos con la explosión.

Gürültüden dolayı uyuyamıyorum.

No puedo dormir por el ruido.

Gürültüden dolayı uyuyamadım.

No pude dormir por el ruido.

İşten dolayı yoruldum.

Me cansé con el trabajo.

Şoktan dolayı çıldırdı.

Ella se volvió loca a causa de la conmoción.

Hastalıktan dolayı bunalımdayım.

Mi enfermedad me deprime.

- Kıtlıktan dolayı sığır açlıktan öldü.
- Sığır açlıktan dolayı öldü.
- Kıtlıktan dolayı sığırlar açlıktan öldü.

A causa de la hambruna, el ganado murió de hambre.

- O, hastalıktan dolayı mevcut değil.
- O, hastalıktan dolayı yoktur.

Ella está ausente por motivos de salud.

Konuşmaktan dolayı çok mutluyum.

para hablarles de mi entusiasmo por este arte.

Kazadan dolayı sürücüyü suçladılar.

Culparon del accidente al conductor.

Fırtınadan dolayı deniz haşindi.

El mar estaba agitado por la tormenta.

Yağmurdan dolayı dışarı çıkamadım.

No pude salir a causa de la lluvia.

Yağmurdan dolayı geç kaldım.

Llegué tarde a causa de la lluvia.

İşçi patlamadan dolayı öldü.

El trabajador murió a causa de la explosión.

Adam cinayetten dolayı aranıyor.

El hombre es buscado por asesinato.

O acıdan dolayı ağlıyordu.

Ella lloraba de dolor.

Senin tavsiyenden dolayı başarabildim.

Fui capaz de triunfar gracias a tu consejo.

Fırtınadan dolayı geç vardılar.

Ellos llegaron tarde a causa de la tormenta.

Kötü havadan dolayı, gitmedim.

No fui a causa del mal tiempo.

Kasırgadan dolayı dışarı çıkamadık.

No pudimos salir a causa del tifón.

Kasırgadan dolayı okulumuz yoktu.

No tuvimos clases a causa del tifón.

Yaptığından dolayı ona minnettarım.

Estoy agradecido por lo que ella hizo.

Bunu meraktan dolayı yaptım.

Lo hice por curiosidad.

Yeğenim gençliğinden dolayı affedildi.

Mi sobrino fue perdonado en vista de su edad.

Trafikten dolayı geç kaldım.

- Llegué tarde por culpa del tráfico.
- Llegué tarde por culpa del atasco.

Yaptıklarımdan dolayı özür dilerim.

Me arrepiento de lo que hice.

O, ateşten dolayı yatakta.

Ella está en cama con fiebre.

Onun sağlığından dolayı endişeliyim.

Estoy preocupado por su salud.

Söylediğinden dolayı onu affedemem.

No puedo perdonarle por lo que hizo.

Kalabalıktan dolayı stadyumdan çıkamadım.

No pude salir del estadio debido al gentío.

Maç fırtınadan dolayı kesildi.

El partido fue interrumpido debido a una tormenta.

Bunu benden dolayı söylemiyorum.

No lo digo por mí.

Yağmurdan dolayı dışarı çıkamadık.

No pudimos salir por la lluvia.

Selden dolayı dersler ertelendi.

Las clases se suspendieron por las inundaciones.

Söylediğimden dolayı kızgın mısın?

¿Estás enfadado por lo que dije?

Zaferinden dolayı tebrik ederim.

¡Felicidades por la victoria!

Marcos hatasından dolayı pişman.

Marcos se arrepiente de su error.

Fırtınadan dolayı elektriğimiz kesildi.

Se cortó la luz gracias a la tormenta.

Katkılarınızdan dolayı çok minnettarım.

Agradezco sus contribuciones.

Burada olmalarından dolayı çok mutluyuz.

sobre la injusticia racial en EE. UU.,

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

Se me ocurrió entonces un plan.

Bundan dolayı diğer insanların da

Y necesitaba permitir que los demás tuvieran la misma oportunidad

Ve üstümdeki baskıdan dolayı hastalanıyordum.

Y la presión me estaba enfermando.

O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

Ella se ausentó de la escuela porque estaba enferma.

- Kişisel nedenlerden dolayı.
- Kişisel nedenlerle.

Por razones personales.

Şiddetli yağmurdan dolayı dışarı çıkamadı.

A causa de la fuerte lluvia, no pudo salir.

Trafik kazasından dolayı treni kaçırdı.

Perdió el tren debido al accidente de tráfico.

O, hasta olduğundan dolayı gelmedi.

Ella está ausente por motivos de salud.

O, yaştan dolayı yorgun düşmüştü.

Ella se fue deteriorando con la edad.

O, yağmurdan dolayı sığınak aradı.

Él buscó refugio de la lluvia.

Kötü havadan dolayı oyun ertelendi.

El partido se pospuso a causa del mal tiempo.

O, kardan dolayı dışarı çıkamadı.

No pudo salir por la nieve.

Sınavı geçmiş olmaktan dolayı mutluydu.

Ella estaba feliz de haber aprobado el examen.

Kötü havadan dolayı dışarı çıkamadım.

No pude salir por el mal tiempo.

Fırtınadan dolayı, gemi limandan ayrılamadı.

El barco no pudo dejar el puerto debido a la tormenta.

Gürültüden dolayı bir şey duyamıyorum.

No puedo oír nada a causa del ruido.

Gecikmeden dolayı hepinizden özür dilerim.

Disculpas a todos por llegar tarde.

Yoğun trafikten dolayı geç kaldım.

Llegué tarde por culpa del tráfico.

Onun söylediğinden dolayı o kızgındı.

Él se enfadó por lo que ella dijo.

Depremden dolayı şehir paniğe kapıldı.

La ciudad estaba alarmada por el terremoto.

O, sorumsuzluğundan dolayı işini kaybetti.

Perdió su empleo por su irresponsabilidad.

Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.

Llevo jersey porque tengo frío.

- Sıcaktan uyuyamıyordu.
- Sıcaktan dolayı uyuyamadı.

Él no podía dormir por causa del calor.

İnsanlar selden dolayı tahliye edildi.

La gente fue evacuada a causa de la inundación.

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.

Me gusta Tom porque es honesto.

Meşgul olduğundan dolayı, seni karşılayamaz.

Él está ocupado, así que no puede recibirte.

Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.

Mi amigo murió de una herida.

Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.

Mi esposa tiene neumonitis.

Yanlış nedenlerden dolayı kendini aşağıladı.

Él se rebaja a sí mismo por las razones equivocadas.

Silahlı soygundan dolayı hapse gönderildi.

Él fue enviado a prisión por robo armado.

Tom kanserden dolayı acı çekiyor.

Tom tiene cáncer.

Alçımdan dolayı sol elimi kullanamıyorum.

No puedo usar mi mano izquierda por el yeso.

Mary Tom'dan dolayı bunalıma düştü.

Mary se ha vuelto depresiva por culpa de Tom.

Yağmur dan dolayı evde kaldım.

Me quedé en casa por la lluvia.

Tom tayfundan dolayı okula varamadı.

Tom no pudo llegar a la escuela a causa del tifón.

Tom sıcaklıktan dolayı neredeyse bayılacaktı.

Tom casi de desmayó del calor.

Tom Mary'nin söylediklerinden dolayı sinirlendi.

Tom se enfadó por lo que Mary dijo.

Tom cesaretinden dolayı Mary'ye hayran.

Tom admiraba a María por su coraje.

Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.

Su esposa ha empezado a trabajar por necesidad.

Ailem için yaptıklarından dolayı minnettarım.

Estoy agradecido por lo que has hecho por mi familia.

Ben de aynı nedenlerden dolayı yazıyorum.

Escribo por esas mismas razones.

Ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

pero no ha podido verlo claramente durante 13 años

Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?

y ver la sombra que genera con el sol.

Pervasız sürüşten dolayı onun ehliyeti alındı.

Le retiraron el carné de conducir debido a su conducción temeraria.

Herkes, büyük cesaretinden dolayı Ken'i övdü.

Todo el mundo alabó a Ken por su gran valor.

Türbulanstan dolayı sert bir uçuş yaptık.

Tuvimos un vuelo terrible por la turbulencia.

Benim iş durgunluktan dolayı işlemez halde.

Mi negocio está en un punto muerto debido a la recesión.

Hasta olduğundan dolayı o okula gelmedi.

Ella estuvo ausente a clases porque estaba enferma.

O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi.

Él sufría de dolor de estómago.

Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.

Por favor, perdóneme por llegar tarde.

Gürültüden dolayı kendimi duyurmayı zor buldum.

Me resultó difícil hacerme escuchar a causa del ruido.

Onun başarısızlığı onun tembelliğinden dolayı idi.

Su fracaso se debió a su holgazanería.

Yasa dışı parktan dolayı ceza yedi.

Le multaron por estacionamiento indebido.

O, bazı nedenlerden dolayı popüler değildir.

Por alguna razón, él es impopular.

O, başarısının şanstan dolayı olduğunu düşünüyor.

Él cree que la suerte es la causa de su triunfo.

Sen hiçbir şey yapmamaktan dolayı bıkkınsın.

Estás cansado de no hacer nada.

Bir kişiyi giydiği giysiden dolayı yargılama.

No juzgues a un hombre por la ropa que lleva.