Translation of "Dolayı" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Dolayı" in a sentence and their arabic translations:

Suçlarından dolayı cezalandırıldı.

لقد عوقب على جرائمه.

Şuçlarından dolayı cezalandırıldılar.

- لقد عوقبوا على جرائمهم.
- لقد تم معاقبتهم على جرائمهم.

- O, hastalıktan dolayı mevcut değil.
- O, hastalıktan dolayı yoktur.

- غابت لأنها مريضة.
- كانت غائبة بسبب المرض.

Konuşmaktan dolayı çok mutluyum.

عن ولعي بهذا الشكل من الفن.

Yağmurdan dolayı geç kaldım.

تأخرت بسبب المطر.

Kötü havadan dolayı, gitmedim.

لم أذهب لأن الجو سيء.

Fırtınadan dolayı geç kaldık.

تأخرنا بسبب العاصفة.

Trafikten dolayı geç kaldım.

تأخّرتُ بسبب إزدحام الطريق.

Başarısından dolayı onu kutladım.

- هنأته على نجاحه.
- باركت له على نجاحه.

Söylediğinden dolayı onu affedemem.

لا أقدر أن أسامحه على ما فعل.

Üşüttüğümden dolayı, evde kaldım.

لقد بقيت في المنزل لأنني كنت مصاباً بالزكام .

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

لذلك وضعت خطة.

Bundan dolayı diğer insanların da

لذلك أردت أن يحصل الناس على نفس الفرصة

Ve üstümdeki baskıdan dolayı hastalanıyordum.

‫وكنت أمرض جراء كل ذلك الضغط.‬

O, hasta olduğundan dolayı gelmedi.

هى غائبة بسبب المرض.

Yoğun trafikten dolayı geç kaldım.

تأخرت بسبب زحمة الطريق الشديدة.

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.

أحب توم لأنه أمين.

Tom'dan dolayı bu hayal gerçekleşmeyecek.

هذا الحلم لن يتحقّق أبدا بسبب توم.

Bu bir nedenden dolayı oldu.

حدث هذا لسبب.

O, parasızlıktan dolayı başarısız oldu.

فشِل بسبب قلة المال.

Ben de aynı nedenlerden dolayı yazıyorum.

أنا أكتب لنفس هذه الأسباب.

Ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

لكنها لم تكن قادرة على مشاهدتها بشكل كامل لمدة 13 عام

Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?

‫هل ترون الظل الذي تخلفه بسبب الشمس؟‬

Kötü havadan dolayı oyun iptal edildi.

أُلغيت المباراة بسبب تغير الجو.

- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.

- لا نستطيع النوم بسبب الضجيج.
- لا يمكننا النوم بسبب الإزعاج.
- نحن لا نستطيع النوم بسبب الضجة

Porno izlemeyi, iki temel nedenden dolayı bıraktım.

توقّفت عن مشاهدة المواد الإباحيّة لسببين تحديداً:

Trans kimliğinden dolayı 21 eyalette işten çıkarılamazsın

في 21 ولاية، لا يمكن طردك لأنك متحول جنسي،

Göğüs göğüse çarpışmasından dolayı en kanlı çarpışmaydı.

تخوض قتالاً مريراً

Yağmadan sonra Osmanlı kuvveti esirlerden dolayı yavaşlar

بعد الغارة تباطأ العثمانيين في العودة بسبب السلب و الاسرى

Yani bizim rahatsız olduğumuzdan dolayı değil açıkçası

بصراحة ، ليس لأننا غير مرتاحين ،

Toprak bozunması pek çok sebepten dolayı kötüdür,

تآكل التربة أمر سيىء لعدة أسباب،

- Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
- Cahilliğinden utanmalısın.

ينبغي أن تخجل من جهلك.

Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir.

بسبب الاحترار العالمي، قد تغرق المدن تماما.

Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.

لسببٍ ما، أشعر أني نشيط أكثر في الليل.

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

ولهذا السبب فإن أكثر الكتب تأثيراً في التاريخ عبارة عن سلسلة من القصص

Ama doğuştan daha üstün oldukları düşüncesinden dolayı değil.

لكن ليس بسبب فكرة أنهم متفوقون بالفطرة.

Çözdüğü bir keşmekeşten veya yaptığı bir konuşmadan dolayı

عندما نحتفي بقائد سياسي أو برجل أعمال بارز

Otobüsü kaçırma ihtimalinden dolayı gitmen daha iyi olur.

من الأفضل أن تذهب الآن قبل أن تفوتك الحافلة.

- O, dehşetten dolayı çığlık attı.
- O, dehşetle haykırdı.

صرخت رعباً.

Sami sağlıkla ilgili bir sorundan dolayı hapishanede öldü.

مات سامي في السّجن بسبب مشكل صحّي.

Evet, işte bu sebeplerden dolayı bazı renkler bizleri etkiliyor,

لذلك، هذه هي الكيفية والسبب في تأثير بعض الألوان علينا،

Cüretkâr bir vaadinden dolayı: Tanrı senin mutlu olmanı ister.

لوعده الجريء جداً أنّ الله يريدك أن تزدهر.

Publius Scipio'nun akıbeti Ticinus'ta aldığı yaralardan dolayı hala belirsiz.

لا تزال حياة بلوبيوس سكيبيو على المحك بسبب الجروح التي أصيب بها في تيسينوس

Eğer bir nedenden dolayı onun olması gerekiyorsa, ne yaparsın?

إن حصل هذا لأي سبب، فماذا ستفعل؟

Okyanusların ısınması ve asitlenmesinden dolayı köpekbalıkları bile nesli tükenme tehdidi altındadır

ارتفاع درجات الحرارة وزيادة حموضة المحيطات. ما يغير النظم

Askeri yeteneklerinden dolayı övgü gördü. Fakat kendisinin sert ve korkusuzca Müslüman olmayı istememesi

وأشاد بخصائصه الجنونية لكن خشنته ومقاومته الشجاعة رفض بأن يسلم