Translation of "Fadıl'ı" in Portuguese

0.002 sec.

Examples of using "Fadıl'ı" in a sentence and their portuguese translations:

Hiç kimse Fadıl'ı görmedi.

Ninguém viu Fadil.

Sadece Fadıl'ı bulmak istiyorum.

Eu só quero encontrar Fadil.

İnsanlar ormanda Fadıl'ı arıyorlardı.

As pessoas ficavam nas matas procurando por Fadil.

Fadıl'ı aylarca hastanede tuttular.

Mantiveram Fadil hospitalizado durante meses.

Fadıl'ı alt katta bulduk.

Encontramos Fadil no piso térreo.

O, Fadıl'ı iyi hissettirdi.

Isso fez Fadil se sentir bem.

Fadıl'ı bulmak zor değildir.

Encontrar Fadil não é difícil.

Hemşireler Fadıl'ı yakından takip ettiler.

As enfermeiras vigiavam de perto Fadil.

Fadıl'ı durduracak hiçbir şey yoktu.

Não havia nada que fosse deter Fadil.

Fadıl'ı evde büyük bir sürpriz bekliyordu.

Uma grande surpresa estava esperando Fadil em casa.

Fadıl'ı Müslüman olmaya ne ikna etti?

O que convenceu Fadil a se tornar um muçulmano?

Leyla, Fadıl'ı kavga etmeden terk etmiyordu.

Layla não ia se separar de Fadil sem lutar.

Leyla, Fadıl'ı diğer kadınları ziyaret etmekle suçladı.

Layla acusou Fadil de se encontrar com outras mulheres.

Bilinmeyen bir hırsız, Fadıl'ı Kahire'deki evinde vurdu.

Um intruso desconhecido alvejou Fadil em sua casa no Cairo.

Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.

Leyla consumia Fadil em vida para arrancar-lhe dinheiro.

Polis, Fadıl'ı bulmalarına yardımcı olacak hiçbir ipucu bulmadı.

Os policiais não encontraram pistas que os ajudassem a localizar Fadil.

Leyla kendini dövdü ve bunun için Fadıl'ı suçladı.

Layla se espancou e culpou Fadil por isso.