Translation of "Ettiler" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Ettiler" in a sentence and their spanish translations:

Onu hak ettiler.

Se lo merecían.

Bize yardım ettiler.

Nos ayudaron.

- Onlar hızla evlerini terk ettiler.
- Evlerini hemen terk ettiler.

Salieron de casa inmediatamente.

Dün ebeveynlerini ziyaret ettiler.

Ellos visitaron a sus padres ayer.

Onlar sana ihanet ettiler.

Ellos te traicionaron.

Onlar yürümeye devam ettiler.

Siguieron caminando.

Onlar benimle alay ettiler.

- Ellos se rieron de mí.
- Ellos se burlaron de mí.

Onlar gemiyi terk ettiler.

- Abandonaron el barco.
- Ellas abandonaron el barco.
- Abandonaron la nave.

Diktatöre karşı mücadele ettiler.

Lucharon contra el dictador.

Tartışmaya saatlerce devam ettiler.

Ellos continuaron discutiendo durante horas.

Londra ziyaretlerini iptal ettiler.

Ellos cancelaron su visita a Londres.

Hatalı olduklarını itiraf ettiler.

Ellos admitieron que estaban equivocados.

Onlar birbirlerine yardım ettiler.

Se ayudaban mutuamente.

Onlar Tom'u takip ettiler.

Corrieron detrás de Tom.

Onlar vatanlarını terk ettiler.

- Ellos abandonaron su país.
- Ellos abandonaron su patria.

Onlar metni tercüme ettiler.

Tradujeron el texto.

Onlar ülkelerini terk ettiler.

Ellos abandonaron su país.

Onu suçlu ilan ettiler.

Le declararon culpable.

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.

Acordaron trabajar juntos.

Onlar bana yardım ettiler.

Ellos me ayudaron.

Çok bilgi talep ettiler.

Ellos pidieron más información.

Sözlerine çok dikkat ettiler.

Ellos prestaron mucha atención a sus palabras.

Dedektifler onu takip ettiler.

Los detectives le persiguieron.

Masum olduklarını ifade ettiler.

Declararon su inocencia.

Beni düğüne davet ettiler.

Ellos me invitaron al casamiento.

Onlar Tom'a işkence ettiler.

- Ellos torturaron a Tom.
- Ellas torturaron a Tom.

Onlar Tom'u terk ettiler.

Ellos dejaron a Tom.

Onlar seni terk ettiler.

Ellos te abandonaron.

Onlar seni takip ettiler.

Ellos te siguieron.

Onlar Tom'a yardım ettiler.

- Ellos ayudaron a Tom.
- Ellas ayudaron a Tom.

Onlar çalışmaya devam ettiler.

- Continuaron corriendo.
- Siguieron corriendo.

Onu onlar inşa ettiler.

- Ellos lo construyeron.
- Ellas lo construyeron.

Onlar düşmanı yok ettiler.

Acabaron con el enemigo.

Onun cesaretine hayret ettiler.

Se admiraron de su resistencia.

Askerler, kamplarını terk ettiler.

Los soldados abandonaron su campamento.

Onu ölüme terk ettiler.

Ellos le dieron por muerto.

Pilotlar, silahlarını test ettiler.

Los pilotos probaron sus armas.

Burada yine teşkilatlanmaya devam ettiler

Continuaron organizándose aquí nuevamente

Kızlar müziğe göre dans ettiler.

- Las chicas bailaban la música.
- Las muchachas bailaban con la música.

Bütün kızlar birbirlerine yardım ettiler.

Todas las chicas se ayudaron unas a otras.

Mülteciler açlığa karşı mücadele ettiler.

Los refugiados lucharon contra el hambre.

Savaş kurbanlarına yiyecek temin ettiler.

Ellos proveyeron a las víctimas de la guerra de alimentos.

Onlar ondan para talep ettiler.

Ellos exigieron dinero de él.

Ülkeyi tankla tüfekle işgal ettiler.

Ellos invadieron al país con tanques y armas de fuego.

Onlar beni partiye davet ettiler.

- Me invitaron a la fiesta.
- Ellos me invitaron a la fiesta.

Benim tavsiyeme göre hareket ettiler.

Ellos actuaron según mi consejo.

Onlar bize yiyecek temin ettiler.

- Ellos nos proveyeron de comida.
- Nos suministraron comida.

Onlar kaleyi düşmana terk ettiler.

Le dejaron el fuerte al enemigo.

Tepeyi düşman güçlerine terk ettiler.

Dejaron el monte a fuerzas enemigas.

Onlar orada oturmaya devam ettiler.

Se quedaron ahí sentados.

Denizciler yanan gemiyi terk ettiler.

Los marineros abandonaron el barco que ardía.

Polisler Tom'un lastiklerine ateş ettiler.

El policía le reventó los neumáticos a Tom de un tiro.

Onlar yeni öğrenciyle alay ettiler.

- Ellos molestaron al estudiante nuevo.
- Ellas molestaron a la estudiante nueva.

Onlar beni özgürlüğümden mahrum ettiler.

Ellos me arrebataron mi libertad.

Evliliği için onu tebrik ettiler.

Le felicitaron por su boda.

- Onlar kaçtılar.
- Onlar firar ettiler.

Se escaparon.

Onlar batan gemiyi terk ettiler.

Ellos abandonaron el barco que se hundía.

Onlar onu hastaneye kabul ettiler.

La ingresaron en el hospital.

Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.

Aceptaron trabajar juntos en el proyecto.

Onlar oybirliğiyle bunu kabul ettiler.

Lo acordaron por unanimidad.

Onlar hükümete karşı isyan ettiler.

Se alzaron contra el Gobierno.

Bütün gece konuşmaya devam ettiler.

- Siguieron platicando toda la noche.
- Ellos conversaron toda la noche.

Onlar zaten grevi iptal ettiler.

Ya suspendieron la huelga.

Derhal kuşlar yuvalarını terk ettiler.

Los pájaros abandonaron sus nidos de inmediato.

Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.

Todos los estudiantes protestaron contra la guerra.

Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.

Ellos destruyeron tiendas y fábricas.

Harrison'ın okuyup yazamadığını iddia ettiler.

Ellos sostenían que Harrison no sabía leer ni escribir.

Mayalar birçok kentlerini terk ettiler.

Los Mayas abandonaron muchas de sus ciudades.

Bize arkadan ateş de ettiler.

A nosotros también nos dispararon por la espalda.

Onlar da patent ofisini meşgul ettiler.

Y han hecho bien su trabajo.

'büyük şehir' Konstantinopolis'e saldırmaya cesaret ettiler .

"la gran ciudad", Constantinopla.

Onu partiye gitmek için davet ettiler.

Le invitaron a la fiesta.

Acilen bir konuşma yapmamı rica ettiler.

Me pidió comentar una noticia breve.

İlk olarak ne yapacaklarını merak ettiler.

Se preguntaban qué hacer primero.

Onlar benimle burada buluşmayı kabul ettiler.

Ellos aceptaron verme aquí.

Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.

Ellos me visitaban de vez en cuando.

Ebeveynlerimin her ikisi de vefat ettiler.

Mis dos padres fallecieron.

Güneş battı, bunun üzerine paydos ettiler.

El sol se puso, así que dejaron de trabajar.

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.

Mis amigos me invitaron a cenar.

Işçiler çalışma saatlerinin uzatılmasını şikayet ettiler.

Los trabajadores se quejaron cuando les aumentaron el número de horas de trabajo.

Onlar büyük bir pizza sipariş ettiler.

Pidieron una pizza grande.

Onlar körler için barınak inşa ettiler.

Han construido un asilo para ciegos.

Onlar gazetede düğünlerinin tarihini ilan ettiler.

Anunciaron la fecha de su boda en los periódicos.

Odanın boş olup olmadığını kontrol ettiler.

Ellos comprobaron que la habitación estaba vacía.

Üç yüzyıl boyunca İskandinavya'dan gelen bu pagan korsanlar Avrupa'yı terörize ettiler, baskın yaptılar, gasp ettiler,

Durante tres siglos, estos piratas paganos de Escandinavia aterrorizaron a Europa, asaltando, extorsionando,

Ve güzellik ürünleri bu içgörüye akın ettiler.

Y los fabricantes han sacado provecho de esa visión.

Fareler uykuya dalarken beyinlerini dinlemeye devam ettiler

siguieron escuchando el cerebro de las ratas mientras dormían

Dürüstlüğü ve doğruluğu için onu takdir ettiler.

Lo elogiaron por su honestidad e integridad.

Hapsedildi, yedi yıl boyunca ona işkence ettiler.

Fue encarcelado, torturado, durante más de siete años.

Sinekler ve sivrisinekler onun meditasyonuna müdahale ettiler.

Las moscas y mosquitos interferían con su meditación.

Her yıl işgalcilere karşı savaşa devam ettiler.

Ellos siguieron peleando contra los invasores año tras año.