Translation of "Aslanın" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Aslanın" in a sentence and their portuguese translations:

Tom aslanın kafesini açtı.

Tom abriu a jaula do leão.

Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.

Por haver mais luz, a leoa tem mais dificuldade em caçar.

Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.

- Se um leão lhe mostrar os dentes, não pense que ele está sorrindo para você.
- Se um leão te mostrar os dentes, não penses que ele está sorrindo para ti.

- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.

- Fique sabendo que dinheiro não cresce em árvore.
- Saiba você que dinheiro não dá em árvore.

Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.

A visão noturna dos elefantes é mais apurada do que a nossa, mas não se compara à dos leões.

İyi bir cerrah bir kartalın gözüne, bir aslanın kalbine ve bir hanımın eline sahiptir.

O bom cirurgião tem olhos de águia, coração de leão, e mãos de uma gentil senhora.

O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.

Tinha cabeça de mulher, corpo de leão, asas de pássaro e cauda de serpente.