Translation of "Bile" in Korean

0.011 sec.

Examples of using "Bile" in a sentence and their korean translations:

Orada bile

그 곳에서 조차

Ebeveynleri bile.

그녀의 부모 조차도요.

Tedavi alsan bile,

그리고 치료를 받는다고 해도

Mükemmel olmasa bile

그렇기 때문에 이런 결점을 이유로

Çitayı bile öldürür.

‎치타를 죽일 수도 있습니다

Uluslararası sınırları aşmadıklarında bile.

국경을 넘지도 않았는데도 그렇게 부르고 있죠.

Cümlenin sonunu değiştirseniz bile

어미만 바꾸더라도,

Dikenlerine değmeden dokunsanız bile

꼭 꽂아 내리지 않고 그냥 만지는 것만으로도

CEO orada bile değildi,

여기 사장은 아주 먼 곳에

Paylaşmasak bile birlikte yaşayabiliriz.

종교, 정치 혹은 어떤 것이든지요.

Çalışma daha çıkmamıştı bile.

발표가 되기도 전이었습니다.

Faşistler bile topluluk arayışında,

파시스트조차 공동체를 추구했죠.

Ve bu başladı bile.

이것은 이미 시작되었습니다.

Orada gerçek oldu bile.

중국에서는 현실이 되었기 때문입니다.

Tamamen otonom olmasa bile

완전히 자동화된 자동차는 아닐지라도

Böyle bir durumda bile,

유일한 결론은

Hatta bazen silahlanıyorlar bile.

무기를 들고 나서기도 합니다.

Aslında bunu istemiyorum bile,

오히려 그렇지 않기를 바랍니다.

Balıklar bile şaşkın gibiydi.

‎물고기도 어리둥절한 것 같았어요

En küçük hayvanları bile.

‎아주 작은 동물에게도요

Tek bir gün bile yoktur.

하루도 없습니다.

Koşullar çok iyi olsa bile

우리가 아주 좋은 상황에 있더라도

Eskiden basit olan kararlar bile

예를 들어 식당을 고르거나 일상용품을 사는 것 같은 결정이

Hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.

심지어 동물원의 동물들마저 헐값에 팔아 처리했습니다.

Ama bakın, şuradaki ağaca bile

보세요, 주변을 둘러보면

Ilk esprimi bile yapmadan önce

저는 알아챘습니다. 첫 번째 농담을 던지기도 전에

Cep telefonuyla bile satın alıyor.

핸드폰에도 이런 걸 적용해 볼 수 있겠고요.

Belle'in hikâyesi doğru bile olsa

만약 벨의 이야기가 사실이라고 하더라도

Ama diyet kanseri iyileştirmeseydi bile

하지만 식이요법이 암을 치료하지 않았더라도

Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.

하지만 증거 또한 증명일 수 없습니다.

Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile

파리기후협약의 야심찬 목표 조차도

Ağırlığım bile süper ölçülmüş olabilir.

제 몸무게도 세밀하게 정량화시켜서

En optimal stratejiyi deneseniz bile,

최적의 전략을 따른다 해도

Henüz sınava bile girmemiş oluyorlar.

수학 시험을 푸는 게 아니라 그냥 준비만 하는 거예요.

Dünyadaki en gösterişsiz kulübe bile

세상에서 가장 허름한 오두막도

Ne olduklarını bile tam bilmiyoruz.

아직도 잘 알지 못하는 친구들이죠.

Hatta en zorlu rakiplerimle bile.

심지어 화가난 상대방과도 말이죠.

Bir terörist, çocuğu öldürüldüğünde bile

만약 그들이 증오감을 멈추는 법을 배울 수 있다면

Yani unutmayın: "eşkiyalar bile ağlar"

기억하세요. 불량배도 웁니다.

Ve dikkat bile etmiyordum bu konuya.

그 말에 결코 주의를 기울이지도 않았었죠.

Bu şekilde olsa bile,değil mi?

그게, 이렇든지 않든지 말이죠, 그렇죠?

Hatta finansal bilgilerimiz bile bu yerde.

종종 우리의 금융 정보들도 이곳에 들어있죠.

Ve hatta devin kendisi hakkında bile.

이기적인 거인의 새로운 점도 알게 됐죠.

Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile

그러나 이야기의 매체가 달라져서

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

이 연관성은 심지어 다른 동물에게서도 나타납니다.

Hükûmet insanları öldürmede dronları kullanıyordu bile.

정부는 이미 살상 목적으로 드론을 사용하고 있었습니다.

Damada benim kadar yakın bile değillerdi...

저만큼 신랑과 친한 사람들도 아닌데 말이죠.

Sushi gibi çiğ olarak bile atıştırabilirim,

날것으로 우적우적 씹어먹을 수도 있어요 스시처럼요

Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.

올라오는 길에 간식거리도 있었고요

New York’ta çiftlikler olduğunu bile bilmiyordum.

당시에는 뉴욕에 농장이 있는지도 몰랐어요.

Muhtemel sonucun başarısızlık olduğu probleme bile

인류가 직면한 문제에 대한 답과 해법을 제시하려는

Bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.

설사 그게 불편한 일이라고 하더라도.

Bassam, kızını öldüren askeri bile affetti.

바쌈은 심지어 자신의 딸을 죽인 군인을 용서했습니다.

Bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile

믿을 수 없는 이야기를 들으면서

Yaydıkları ışık altında kitap bile okunabilir.

‎책을 읽을 수 있을 만큼 빛납니다

Hakim aleyhlerine karar vermiş olsa bile

품위 있고 공평하게

Bundan yüzlerce yıl öncesi bahsetmeyelim bile.

그 이전의 몇백년은 말할 것도 없고요.

Daha hasta olduğunuzu hissetmeden önce bile.

당신이 아프기 전에 당신에게 발생하기 전에.

Eti sıyrılmış bile olsa, çok şeyde kullanabilirsiniz.

고기는 다 뜯어 갔다 해도 쓸모 있는 게 아주 많죠

Eti sıyrılmış bile olsa çok şeyde kullanabilirsiniz

고기는 다 뜯어 갔다 해도 쓸모 있는 게 아주 많죠

Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,

심지어 종군기자가 되겠다는 꿈도 이루었습니다.

Bazen tekrar hasta olmanın hayalini bile kurdum.

가끔은 다시 병에 걸리기를 희망하기도 했습니다.

Ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

TED가 주창하는 세 가지 개념은 바로

Bazı çalışmalar ölüm oranını bile etkilediğini gösteriyor,

일부 연구에서는 사망률과도 연관이 있다고 이야기합니다.

Zorlu ve yorucu kısımlar bile kolaylıkla geçti.

몹시 어렵고 힘든 부분도 쉽게 통과했습니다.

Fakat dolunay varken bile... ...talih birden dönebilir.

‎하지만 보름달 아래에서도 ‎행운은 갑자기 찾아옵니다

Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.

‎한 가닥만 건드려도... ‎바퀴벌레의 운명은 끝입니다

En ufak ışığa karşı bile hassas gözleri...

‎희미한 빛에 민감한 눈 덕분에

Önümüzde kaybedecek tek bir sene bile yok.

이제 우리는 1년도 낭비할 수 없습니다.

Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.

심지어 질문이 제대로 듣지 않을 때도 효과는 있더라구요.

Başkan Bush, Obama, hatta Trump bile eğitimi

부시, 오바마, 심지어 트럼프 대통령까지

Ve birbirimizi onaylamasak bile dinlemeye istekli olduk.

동의하지 않아도 상대방의 의견을 경청합니다.

En güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.

가장 현명한 미생물조차도 쉽게 분해 할 수 없습니다.

Ancak bu çaba tamamen başarılı olmasa bile,

하지만 이 노력이 성공하지 않더라도

QR kodlarının evlerinin dışına kurulmasından bile bahsediyoruz.

심지어는 QR코드가 집 밖에 설치되고 있다는 얘기까지 나오고 있습니다

Ve bu bile tek başına büyük bir güçtü.

그 자체로 대단한 것이었지만

Ve sığınma duruşması gününe sağ salim ulaşabilseler bile

만약 그들이 망명 심리가 진행될 때까지 살아남는다 해도,

Hatta kararlaştırılmış bir ada bile sahip olmasa da

정해진 명칭조차 없지만

Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.

이 깊은 진흙탕에서는 몇 걸음 떼기도 힘듭니다

Ama bakın, şuradaki ağaca bile bakmamız yeterli olur.

보세요, 주변을 둘러보면 이런 나무도 단서가 됩니다

Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.

사실, 배낭도 쓸모 있습니다 배낭 위에 눕는 거죠

Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken

저는 시스템이 저를 어떻게 생각하는지를 바꾸지 못했습니다.

Doğrusu, bu jenerasyonların var olduğu konusunda anlaşabilsek bile

실제로, 그런 집단이 있다고 동의한다고 해도

Bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile

만약 그 식물종들 중 단 하나라도 문제가 발생한다면,

Bunu düşünmek bile sizi hasta ediyor, değil mi?

여러분이 아프길 바라기라도 하는 것처럼 말이죠.

Benim cevabım buydu: "Bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz,

제가 대답했지요, "우린 지금 어떤 상황인지도 몰라요

Ama bilginiz varsa en küçük ayrıntıyı bile görürsünüz,

하지만 기초 지식이 있다면 작은 디테일까지 감상할지도 모릅니다.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

혹자는 우리가 이미 우리 행성을 지적 생명체와 공유하고 있다고 하죠.

Hatta yeni ve güzel bir sahil yolunu bile.

아름다운 새 해안 산책로까지요.

En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.

‎아무리 극지방이라고 해도 ‎겨울이 영원히 계속되는 건 ‎아닙니다

Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.

‎혼자 사는 수컷조차 ‎코끼리 떼의 울음소리를 따르죠

Dinozorlardan önce bile bu sığ sularda gizlice dolanıyordu.

‎공룡이 나타나기 전부터 ‎이 얕은 바다에 숨어 있었죠

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

‎밤에는 산호조차 ‎어두운 면을 드러냅니다

En son aya gittiğimizde, ben daha doğmamıştım bile

마지막으로 인류가 그곳에 갔을 때 저는 태어나기도 전이었고,

Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.

심지어 기후 과학 그 자체를 부정하고 싶어할 수도 있습니다.

Haber yapmak için yaşamını tehlikeye atanlar bile var.

인권 침해 사례를 보도하기 위해 목숨까지도 바치죠.

Ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser.

때로는 전혀 생각지도 못했던 곳에서 불어오기도 해요.

Yılın bu döneminde bile burada şartlar çok çetindir.

이곳에서의 삶은 매우 힘듭니다.