Translation of "Bile" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Bile" in a sentence and their chinese translations:

Dinlemiyorsun bile.

你就没在听。

Onunla öpüşmedim bile.

我連親也沒有親過她一下。

Bunu düşünmemiştim bile.

我連想都不想。

Tom'u bile güldürmüştüm.

我甚至讓湯姆笑了。

Benden bile uzunsun.

您比我更高。

Dikkatini vermiyorsun bile.

你根本沒有注意。

- Çikolata bile vitaminler içerir.
- Çikolata bile vitamin içerir.

連巧克力中也含有維他命。

- Yazın bile hava orada soğuktur.
- Orası yazın bile soğuktur.

那裡連夏天也冷。

- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.

我甚至在週日工作。

Meg bana bakmadı bile.

梅格連看都不看我。

Yağmur yağsa bile, başlayacağım.

即使明天下雨,我也会开始。

İstemezseniz bile onu yapmalısınız.

你就算不想做,也一定要做。

Yazın bile orası soğuk.

這裡連夏天也冷。

Onu öğretmeni bile anlamadı.

连他的老师都不了解他。

İstemesen bile, gitmek zorundasın.

就算你不想,你也得走。

Olabilecekleri düşünmek bile istemiyorum.

我甚至不想去想會發生什麼。

Aslında sınava bile girmedi.

实际上他根本没有去考试。

Bir taksi bile durmadı.

甚至沒有一輛計程車停下來。

Çocukken bile iyi yüzebiliyordum.

我很小的时候就游得很好了。

Hatta sebebini bile bilmiyorlar.

他們甚至不知道為什麼。

Tom'un ehliyeti bile yok.

湯姆甚至沒有駕駛證。

Odanı bile mi temizlemiyorsun?

你從不清掃你的房間嗎?

Tom adımı bile bilmiyor.

汤姆甚至不知道我的名字。

Dan, Londra'da bile yaşamadı.

丹甚至不住在伦敦。

Adını bile bilmiyorum arkadaş.

我連你叫什麼都不知道。

Aslında fark etmedim bile.

我真的根本沒注意到。

Bunu denemek bile istemiyorum.

我甚至不想试试。

Saat dokuz oldu bile.

已经9点了。

O, meşgul olsa bile gelecek.

他就算多忙也會來的。

Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.

即使下雨我也會去那裡。

Yağmur yağsa bile oyun oynanacak

就算下雨,比赛也将照常进行。

Sevmesen bile bu görevi almalısın.

就算你不喜歡,你也要負責管理。

Onun uşakları bile onu küçümsedi.

連他的僕人都鄙視他

Bir çocukken bile iyi yüzebiliyordum.

我很小的时候就游得很好了。

Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile.

他连字都不会念,更别说写了。

Uzman sürücüler bile hata yapar.

再怎麼經驗老到的司機都會出錯。

Aygıt yazılımını bile güncelleştirmedin mi?

你连刷机都没有刷过?

Kendi adlarını yazmayı bile bilmiyorlardı.

他们甚至没办法写自己的名字。

Akıllı insanlar bile bazen dalgındır.

就连聪明人有时候也会走神。

Tom önerilerimi dinlemeyi bile reddetti.

汤姆甚至拒绝听我的建议。

Tom bile artık onu yapmıyor.

甚至湯姆都不再做了。

O bütün parasıyla bile mutsuz.

儘管他有那麼多錢,他並不快樂。

Çocuklar bile bu kitabı okuyabilir.

即使是小孩也能讀這本書。

Gökyüzünde tek bulut bile yok.

- 天上没有云。
- 天上一朵雲也沒有。

O, senden bile daha çalışkan.

- 他比您更刻苦。
- 她比您更刻苦。

Bir çocuk bile onu anlayabilir.

即使是一個小孩子都能理解。

Aç olsan bile, yavaş yemelisin.

就算你饿了,也该慢慢吃。

Hırsızların bile bir onuru vardır.

盗亦有道。

Onsuz hayatımı hayal bile edemiyorum.

我无法想象没有他的生活。

Urumçi, Kaşgar'dan bile daha soğuk.

乌鲁木齐比喀什更冷。

Onu bir çocuk bile yapabilirdi.

连小孩儿都会做。

Tom'un gittiğinden haberim bile yoktu.

我甚至不知道湯姆離開了。

Sesin titrese bile gerçeği söyle.

即使您的声音颤抖,也要说出事实。

Yarın yağmur yağsa bile gideceğim.

就算明天下雨,我也會去的。

Yağmur yağsa bile golf oynayacak.

即使在下雨天,他也打高尔夫球。

Tom kendi adını bile yazamaz.

汤姆连自己的名字都不会写。

Bir çocuk bile bunu okuyabilir.

这个连小孩都能读。

- Zengin olsam bile para vermem ona.
- Zengin olsam bile ona para vermem.

就算我富有,我也不会给他钱。

- Zengin olsaydım bile, ona para vermezdim.
- Zengin olsam bile, ona para vermem.

就算我富有,我也不会给他钱。

Futbol maçı yağmur yağsa bile oynanacak.

就算下雨,足球比賽也會如期進行。

Gözlüğüyle bile, o çok iyi görmez.

他就算带了眼镜也看得不很清楚。

Tom'un üniversiteye gidip gitmediğini bilmiyorum bile.

我甚至不知道汤姆有没有上过大学。

Tom'un nasıl biri olduğunu hatırlamıyorum bile.

我甚至不能记起来汤姆长什么样。

Mary'nin gittiğini Tom fark etmedi bile.

湯姆甚至沒注意到瑪麗走了。

George'un beni aldatacağını hayal bile etmedim.

我連做夢也沒有想過喬治會騙我。

Evim yansa bile kısa sürede söndürülürdü.

就算我的家發生火災,也會很快就被撲熄的。

Tek bir kişi bile hayatta değil.

一个幸存者都没有。

Bir yürüyüş için zamanım bile yok.

我連去散步的時間也沒有。

Yağmur yağsa bile, yarın yüzmeye gideceğim.

明天就算下雨,我也會去游泳。

Eğri büğrü ağaç bile gölge verir.

即使是弯树也能遮阴。

Dan temel anatomi derslerine bile girmedi.

丹甚至没有上过基础解剖课。

Öyleyse ne söylediğini bile hatırlayamıyor musun?

自己说过的话都不记得了吗?

Neden sen bile bu konuda endişeleniyorsun?

你怎麼還關心這個?

Boşa harcayacak bir an bile yok.

一刻也不浪費。

Tek bir kişi bile geç gelmedi.

沒有一個人遲到。

Tom artık Mary ile konuşmuyor bile.

汤姆甚至不和玛丽说话了。

Öyle olsa bile, Dünya hareket ediyor!

就算这样地球也照样转!

- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.

列车已经出发。

O, bana tek bir kelime bile söylemedi.

她一个字都没对我说。

Tuhaf görünüyor olsa bile, onun söylediği doğrudur.

虽然听起来很奇怪,但是她说的的确是真的。

Karım kendi çocuklarından bile hoşlanıyor gibi görünmüyor.

我的妻子看起来连自己的孩子也不太喜欢。

Bütün gün bana bir sözcük bile söylemedi.

他一天也没跟我说一句话。

Yağmur yağsa bile yine de parka gideceğim.

如果下雨的话,我还是要去公园。

Fakat ben bir parça et bile yemiyorum.

但是,我一点儿肉也不吃。

Kör bile düştüğü kuyuya bir daha düşmez.

一朝被蛇咬,十年怕井绳。

İngiltere'de çimlerin kışın bile yeşil olduğunu duydum.

我听说英国的草在冬天也还是绿的。

Doğru olsa bile çok az fark eder.

就算是真的,也沒有多大的關係。

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var.

即使现在,偶尔还是会有余震。

Tom çok çalışsa bile derste başarısız oldu.

即使汤姆很集中的学习,他失败了课。

Tom Mary'ye yardımcı olmak için bile çalışmaz.

汤姆甚至没打算帮玛丽。

İki haftadır bir damla bile yağmur yağmadı.

两周没有下过一滴雨了。

Konuşup yazmak şöyle dursun, İtalyanca okuyamıyorum bile.

我意大利语读都读不了,更不要提说和写了。

Bazı bebekler bir yaşından önce bile yüzmeyi öğrenirler.

有些宝宝甚至在一岁之前就学习游泳了。

Yatmanın zamanı geldi de geçti bile. Radyoyu kapat.

你该上床了。把收音机关了。

Saat ona yaklaştı. Yatmaya gitme zamanımız geçti bile.

已将近十点了。该是睡觉的时候了。

Bir çocuk bile doğru ile yanlışı ayırt edebilir.

就連小孩子也會分辨是非黑白。

Tom, sonuna kadar senin ne yaptığını bile bilmeyecek.

汤姆不到最后不会知道你做了什么。

Bozuk bir saat bile günde iki kez doğrudur..

凡人皆有得意时。

Hiç kimse özgür değildir; kuşlar bile gökyüzüne zincirlidir.

沒有人是自由的;就連小鳥也被銬在天空中。